Üçgen meselesi

1903 Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ari Barutoğlu’nun yazısı.

Üçgen meselesi
A+
A-
17 Eylül 2019 12:08

Uzun yazılar sevmiyorsunuz, zul geliyor biliyorum. Konu futbolsa bir parça okunası oluyor. Bununla birlikte, bendeniz gibi futbolun matematiği ve diziliş prensipleriyle yatıp kalkan birinin yazacağı taktiksel analiz içerikli yazı, ziyâdesiyle sıkıcı gelecektir. Bununla birlikte, yazıyı çok detaya girmeden, yüzeysel yazıp, sıkmamaya çalışacağım. Söz !

Beşiktaş’ta durum vahim görünüyor değil mi?

4 haftada 4 puan… Hem de kolay gözüken bir fikstürden…

Pek muhterem spor medyasının bir kısmı pas oyunu olmaz diyor, bir kısmı Abdullah olmaz diyor, bir kısmı transferler kalitesiz diyor; diyor da çözümün ne olduğunu söyleyen kimse yok.

Çok uzatmadan çözüm üzerine iki laf edeyim izninizle.

Sorun üçgende.

Çözüm de üçgende!

Avcı orta üçlüyü bir 6 iki 8 şeklinde aşağıdaki gibi diziyor.

6
8 8

Lâkin 8 olarak kullandığı adamlar (Ljajic, Dorukhan, Oğuzhan) orjinal 8 değiller. Orjinal 8 dediğin, orta sahada, oyunun iki yönünü de eşit derecede oynayabilen oyuncu tipidir ki bizde bu tip bir vatandaş yok.

Ortada iki tane devşirme 8 ile oynamaya çalıştığında, hem forvetinle orta sahan arasındaki mesafe 30 metrelere çıkıyor. Hem de Ljajic gibi bir 10 numara, olmadık top kayıplarıyla sana zarar verir hâle geliyor.

Çözüm ise üçgeni ters çevirmekten geçiyor.

6 8

10

Şeklinde dizilecek orta saha, hem pas trafiğini hem de oyunu domine edecektir emin olun. Bu işler oyun kalitesini tahmin ettiğinizden çok daha fazla etkilemektedir.

6 numarada Atiba, yanında Elneny ya da Dorukhan, önlerinde Ljajic üçgeni batıyor denen gemiyi düzlüğe çikartıp limana yanaştırır.

Zaten yaz kampında işin zor kısmı olan, pas yaparak çıkıp, topu vermeme, kaybettiğin topu ise çabucak geri alma alışkanlığı kazanılmış durumda. Anlayacağınız, işin meşakkatli kısmı zaten cepte. Üçgeni ters çevirdiğin an tadından yenmeyecek, bu kadar da iddialıyım!

Şimdi iş Abdullah Hoca’da. Ya inadından vazgeçip, küçük bir dokunuşla hızla keyifli günlere geçip, işin tadını çıkartacak. Ya da müsilli hoşafı içmeye devam edip, mideyi bozacak.

Karar kendisinin.

Biz mi?

Biz sevmeye devam ederiz. Bize bir şey olmaz

Sevgi ve saygıyla…

Ari BARUTOĞLU

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.