Alaca karanlık

Akşam gazetesi yazarlarından Alen Markaryan’ın köşe yazısı

Alaca karanlık
A+
A-
23 Ağustos 2022 11:11

Hâlâ geçen haftaki ilk yarım saatteki 3-0’dayım… İçimde bitmeyen keşkeler var. Bir dolu sitem. Kızgınlık. Bir sonraki maça geçmede biz böyle zorlanıyorsak futbolculara Allah kolaylık versin. İşte bütün bu arapsaçı sarmalı düzeni eğebilmek için bir dizi işleme ihtiyaç olduğu aşikar.

ZİRAAA!

Sahaya uzanan bu kadar KOL varken Maradona’yı mezarından kaldıran hakemlerin adaletli maç yönetmesini sağlamak başka bir konu! Bir de üstüne doğru kadro seçimi ve dizilimi ile sahaya çıkmak. Hepsi bu aslında.

Ghezzal’ın sakatlığında Muleka’ya şans verip geçen haftaki kadroyu koruyarak çıkmıştı sahaya Beşiktaş.

Maçın başında Caner’i köşe gönderinde görünce, ön direk düştü aklıma ama eski çamlar bardak oldu. Akabinde Weghorst’un topunu gördük başka bir direkte. Ahlar vahlar arasında cümbür cemaat rakip kaleye habire inerken Yasin Kol’un, pardon Caner’in kolunu gördük topu itelerken kale çizgisinde…

Topçular hemen hakemin etrafını sardı. Hakem eliyle kulağını gösterdi “VAR”ı bekliyorum gibilerinden. Sonra hava civa. Hava demişken Weghorst’u yazmadan edemeyiz. Adam bildiğin kule… “Hava da benim. Uçar kaçar atarım” diyor. Öyle bir gol attı ki seyredin.

İlk yarım saatte N’Koudou’nun 5-6 deparını gördüm adam bayıltan…

Hızlandıkça bayılttı, bayılttıkça hızlandı. Hele kendi ceza sahamızdan başlattığı atağı tam 100 metre kovalayıp Salih’in Avrupai pasını golle sonuçlandırması bence ayın golüne aday olur. Bu golü de mutlaka seyredin. Orta sahadaki amansız presi, nefes aldırmayan saha dağılımını da ilk yarıdaki notlar arasına alalım.

İkinci yarı bir korner golüyle Muleka’nın kafasından fark 3’e çıktı. Uzak Asya’dan Akdeniz’e uzanan bir kısrak başı gibi diyor ya şair, öyle: 3-0. Sonra bir korner karambolünde gol yedik. Yalnız şunu söylemeliyim ki N’Koudou’nun bu iştahı, bu hırsı ve iş bitiriciliği böyle devam ederse ne kadar Avrupa devi varsa kapımıza gelir.

Peşin söyleyelim, bu sefer önce sportif başarı. Satmak yok!!! Oyun 60’tan, 75’e düştü, 75’ten sonra da biz kapanır gibi olduk. Buna skoru koruma içgüdüsü deyin, köşe başı topçuların yorulması deyin, oyuncular yerine hakemin yaratıcılığı deyin, Ne derseniz deyin, volüm düştü.

Volüm düştü, ses çıkmadı da hoca niye oyuncu değiştirmedi onu çözemedim.

Mutlak bir açıklaması vardır elbet. Dördüncü gol alaca karanlıkta geldi, Rosier ‘Geç oldu hadi evinize gidin’ dedi: 4-1.

Alen MARKARYAN/Akşam

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.