Baba Hakkı ödenmez!

GundemBesiktas.com yazarı Alper Kınar’ın yazısı.

Baba Hakkı ödenmez!
A+
A-
23 Şubat 2020 20:40

Yıl 1910 Selanik Vodina’da asırlar boyu bir kulübe efsane olacak 100 yıllar boyu unutulmayacak kulübünün temel taşı, babası, ağabeyi, centilmenliği şahsına münhasır tarzı babacan tavırlarıyla her kalbe derin nükteler yükleyecek bir evlat dünyaya gelecekti. Beşiktaş’ın babası Baba Hakkı. (Yeten)

Bir camia düşünün bir hareketiyle binler belki milyonlar onun demesiyle duracak bir hareketiyle kenetlenecek işte anca böyle bir ağabeyin, baban varsa saygı duyulacaktır. Ancak Baba Hakkı’n varsa yaşarsın bu onuru. Yaşamaktan da en büyük kıvancı şerefi duyarsın.

Babası Mahmut Nedim Bey 1. Dünya savaşında şehit düşmüştü. Bu çocuğun temelleri baba unvanını almasını sağlayacak unsurlar o yaşlarda omuzlarına yüklenmişti. Sahiplendiği, abisi olacağı takımı için olgun bir savaşçı olacağı dönemleri başlıyordu.

Başlayan zor yıllar baba mirası askeri okul sıralarını aşındırmakla geçiyordu. Aynı dönemde semtimiz Muradiye’de ve Karagümrük takımlarında futbol oynamaya başladı. Baba Hakkımız tabii ki Karagümrüğün Osmanlı’dan gelen (tulumbacılar, külhan ağalarının) genel semt geleneği tam bir erkekvari semt olması, gençliğinde gelişiminde babayani yapısının şekillenmesinde etken olduğunu düşünüyorum. Oranın havasını teneffüs etmesi, hayatının ve yaşantısının baba otoriter kişiliğini oluşturmasına zemin hazırlamıştır. Sırasıyla Maltepe, Halıcıoğlu, Kuleli Askeri lisesi takımlarında da oynadı.

Taki Şeref Bey’in gözünden kaçırmayarak Beşiktaş’ımıza getirdiği bu delikanlı kısa sürede siyah beyaz armayla bu büyük ailenin büyük bir parçası oluyor ve bu ailenin bir sembolü olacak büyük serüvenine başlıyordu.

Tüm bu işlerin yanında futbol askeri okul derken avukat olmaya karar verdi ve askerlik mesleğini bıraktı. Futbol genlerini kasıp kavurduğu için Beşiktaş’ımızda upuzun yıllar sürecek büyük şahlanışı da başlamış oldu büyük kaptanımızın 17 yıl sağ iç mevkinde fırtınalar estirecek kulüp tarihinde en önemli efsanesi olacak bir tarihin temelleri atılıyordu. Otoriter ve babacan tavırlarıyla ve özellikle klas futbolculuğuyla kısa sürede büyük Beşiktaş’ımızın büyük kaptanı oluyordu. Disiplinli ve otoriter kişiliği ona Baba unvanını kazandırıyordu.

Türk milli takım formasını sadece 3 sefer giydi şanlı kaptanımız, tarihte tek bir kart görmek nasıl bir yürek nasıl bir sabır, nasıl bir ruh halidir ancak ve ancak senin gibi bir insana ait bir özellik olarak tarihe geçecektir. Rakip futbolcu gelecek kalçana vuracak sende tabii ki tepkini verecek tokadı atacaksın, sonrasında hoca senin tokadını görür tahrik eden uzaklaşıp gitmiştir hoca da kartına sarılır, rakip durumu açıklasa da nafile baba hakkımız tarihteki ilk ve son kartını görmüştür. Futbol Federasyonu’nda 3 dönem Asbaşkanlık, 3 dönem de Beşiktaş’ımızda Başkanlık yaptı.

Futbolculuğu döneminde Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri kendinden oldukça çekmiştir. Fenerbahçe ile oynadığı maçlarda 58 maçta 32 gol Galatasaray’a da 61 maçta 29 gol atma başarısını göstermiştir. Sen bu kulüpte böyle ihtişamlı zafer ve gollere sahip olursan o kulüpte seni varaklı tahtlarda oturtmayı kendine görev adledecek ve seni o tahtta sonsuza kadar oturtacaktır. Baba Hakkı o varaklı tahtta hep oturacaktır. Baba Hakkımızın en büyük özelliği rakip takımın oyuncusu ile 2’li mücadele sırasında kollarını bir kartal gibi açarak rakibe imkan vermemesiydi. Bu yüzden rakipleri karşısında inanılmaz zorlanırdı Hakkı kaptanımızın, şanlı formamızla gol kralı oldu bir rivayete göre kaptanımızı Arsenal’in istediği ama kaptanımızın gitmediği söylenir.

Beşiktaş’ımızda 1948-49 ve 1950-51 yıllarında teknik direktörlük yapmıştır Baba Hakkımız hem Başkanlık hem Asbaşkanlık hem Teknik Direktörlük her şeyi yaptı çocukluğunda sırtına aldığı hayat yükünün tecrübesiyle şanlı Beşiktaş’ını adeta bir kartal gibi süzülerek, zorlanarak arşa taşıdı kulübünün şanlı bayrağın. Otoritesi insanlığı herkesimden rakip takım tarafından büyük saygı gördü. Rakip takımlar dahil tüm futbol otoriteleri onun kişiliğine hayran oldu.

1951’de Vefa Kulübü’nde Teknik Direktörlük yaptı. İşte Türk Futbolu’nun gerçekten bugün tarihin derinliklerinden gelen güzide kulüpleri olan Karagümrük ve Vefa kulüplerinde Baba hakkımızın emekleri çoktur. Bir Beşiktaş – Fenerbahçe maçı kim kazanırsa şampiyon olacağı bir maç Beşiktaş’ımıza beraberlik yetiyor. Fenerbahçe maçta öne geçiyor geriye düşen Beşiktaşımız sağlı sollu dalga dalga geliyor bir pozisyonda Baba Hakkı vuruyor top üst köşeden ağlara takılıyor ama ağda delik var, Hakem Nejdet Gezen (Sanatçı Müjdat’ın Babası) gol olduğunu görmüyor, aut kararı veriyor. Başta Baba Hakkımız etrafını çeviriyor Nejdet Gezen’in ama hoca Nuh diyor Peygamber demiyor ve golümüzü vermiyor. Aut atışıyla oyun tekrar başlıyor. Tabii bir süre sonra Nejdet hoca yanlış karar verdiğini anlıyor. İçten içe üzülüyor bayağı, Beşiktaş’ımızın şampiyonluğuna haksız yere engel oluyor diye. Derken Baba Hakkkı’mız bir pozisyonda topa harika vurur top kaleciyi geçip ağlara takılır Nejdet hoca kendini tutamaz düdüğü atar ve santraya gol diye koşarak gelir çok ilginç anlar bunlar.

Gine bir maç Beşiktaş – Karagümrük. Vefa stadında tribünler tıklım tıklım gine ağları yırtan bir gol gine autu gösterir Nejdet hoca taraftar iyice çileden çıkar hocaya maç boyu veryansın bağırış hakaret Kafa Sebahattin tribünün ağır abisi amigo tribün sahaya ne var ne yok atıyor hakaretler bağırışlar Baba hakkımız koşarak tribünlere gidiyor ve tribünlere eliyle bir süre susun diyor bakıyor ki tribün susmuyor. Baktı ki olmuyor koşarak geliyor tribünün en önüne o gür babacan sesiyle bağırıyor susun diyor tribünler bir anda ölüm sessizliğine bürünüyor ahenkli gür sesiyle tekrar bağırıyor susmayacaksanız tribünü boşaltın o esnada Amigo Sebahattin ve tribün babayı nefessiz dinliyor. İhtişamlı bir sessizlik çöküyor Beşiktaş’ımızın tribününe maç bitiyor sahadan mağlup ayrılacakken Hakkı Baba ve Şükrü Gülesin’in golleriyle beraberlik zor kurtarılıyor. Maç bitiminde iki bin kişi Nejdet hocayı beklemeye başlıyor. Tabii ki maç sonu herkes öfkeden deliye dönmüş durumda Hakkı Baba yan hakem Fahri Somer’e haber gönderiyor git söyle hocaya yanıma gelsin birlikte çıkacağız buradan yoksa alimallah vururlar Nejdet hocayı diyor. Alıyor o kanatlarının altına Nejdet Hocayı stadyumdan o kalabalığın arasından çıkarıyor.

Baba Hakkı olmak zor iş gerçekten bir kulüp bir camia seni bu değere layık görüyorsa bir çocuğun babasına duyduğu sevginin babasının da ona verdiği şevkatin buluşmasıdır Hakkı Babamızla Beşiktaş’ımızın birlikteliği o evladı gibi gördüğü Beşiktaş’ına her zaman baba şevkati baba ciddiyeti baba mesuliyeti ile yaklaştığından gözünden sakınmıştır şanlı Beşiktaş’ını. Beşiktaş’ı da babasına saygısını her zaman muhafaza etmiştir.

O yüzden Baba Hakkı ödenmez. Baba Hakkı gururlu ve vakur duruşuna örnek olacak şekilde futbol hayatına da baba bir tavırla veda etmiştir.Bir maçta ıslıklanır bu formayı bana taraftar giydirdi onlar çıkartır diyerek futbol hayatını sonlandırır futbol sahaları babasını kaybetmiştir 1948 yılında.

Eğer bir kulübün en büyük sembolü olacaksın bir kelimen ile binleri onbinleri hazır ola sokacaksın o siyahla beyazımızın muhteşem argümanını vücudunun her zerresinde hissedeceksin ve yaşayacaksın, yaşatacaksın işte o zaman Baba Hakkı olursun.

Hakkı Yeten olursun Beşiktaş’ımızın en babası olursun. Nur içinde yat tarih var oldukça sen de var olacaksın inan tarihin sayfaları dahi seni yazmaya yetmeyecek. Nur içinde yat Beşiktaş’ın Babası.

Alper KINAR

ETİKETLER:
YORUMLAR

  1. İbrahim Kaya Çakır dedi ki:

    Alper Bey,
    Elinize yüreğinize sağlık. Böylesi bir tarihi aydınlatarak bizlere ışık tuttuğunuz için size bir Beşiktaş Sevdalısı olarak teşekkürü borç bilirim. Hafta sonu oynadığımız Trabzonspor maçında Baba Hakkı tribününde yerimi almıştım. Sizin bahse konu yazınızı okuduğumda kendimi Baba Hakkımızı seyrederken buldum. Yüreğinize sağlık!

    1. Anonim dedi ki:

      Ne mutlu bunu hissettirebildimse teşekkúr ederim.