Yusuf Tunaoğlu | GundemBesiktas.com https://www.gundembesiktas.com Bizde Gündem Hep Beşiktaş Wed, 15 Apr 2020 13:39:35 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://www.gundembesiktas.com/wp-content/uploads/2023/02/cropped-iconsite-32x32.jpg Yusuf Tunaoğlu | GundemBesiktas.com https://www.gundembesiktas.com 32 32 Yarım kalan aşk https://www.gundembesiktas.com/yarim-kalan-ask/ https://www.gundembesiktas.com/yarim-kalan-ask/#comments Wed, 15 Apr 2020 13:39:35 +0000 https://www.gundembesiktas.com/?p=23703 GundemBesiktas.com yazarı Alper Kınar'ın yazısı.

The post Yarım kalan aşk appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
1946 yılında İstanbul’da doğdu bu kara yağız bebek büyük bir yıldız olacağı insanları bir futbolcudan çok akrobatik bir futbol cambazını izliyor heyecanına sokacağı büyük üstat ne Beşiktaş’ı ona doyacak, ne de o Beşiktaş’ına doğacaktı. Büyük bir isim, büyük bir yıldızdı. O her takım taraftarının izlemeye doyamadığı izlerken nefeslerini tuttukları bir yıldızdı. Duruşu, top tekniği, karizması, füze gibi şutlarıyla kalplerin vazgeçilmeziydi artık, Beşiktaş’ım ile çok genç yaşta tanıştı Yusufçuk topla yakınlığı top tekniği topla sergilediği birliktelik unutulmazlar arasındaki yerini alacaktır.

Beşiktaş’ımızda tarihte, kendisini izlemekse ayrı bir keyifti. Bu mükemmel virtüözü sanatçıyı bulmak Türk futbolu ve Beşiktaş’ımıza kazandırmak çok uzun sürmeyecekti. Yapacağı o mükemmel futbol tablolarında Türk futbolunun duvarlarını süsleyecekti ilelebet. Baba Hakkımız 1962 senesine kadar gözünden ayırmaz Yusuf’unu. Tabi ki beklenen zaman gelecektir. Şenol-Birol’ların takımdan ayrılmasıyla sahne Yusuf ve Sanlı’mıza kalacaktı. Ve tarihe şöyle bir cümle yazar; ”Hakkı Yeten, Şenol-Birollar gider Yusuf ve Sanlılar gelir.”

Kartalın genç jenerasyonu artık görev başındadır. Daha çıktığı ilk maçta inanılmaz oyunu rakibe aman vermeyen çalımları muhteşem şutları yapısı atletik duruşu geniş omuzları esmer renkli gözleri ile bir kartal gibi göğe yükseliyordu. Beşiktaş’ımızın taraftarına ve Türk futbol izleyicisine kendisini hayran bırakıyordu Yusuf, Kartalın teknik heyeti ve kurmayları o gün bir yıldız doğduğuna inanıyorlardı. Ve o büyük yıldız tüm futbolseverin ortak paydası oluyordu.

2 tane lig şampiyonluğu 1 Cumhurbaşkanlığı kupası görür. 6 kere A Milli, 3 kere Ümit Milli, 5 kere Genç Milli olmak üzere 14 kere milli olur. Yusuf abinin, Vedat abiyle de birçok anısı da vardır. Vedat abi onu anlatmak kelimelere sığmaz demiştir. 1965 yılında Belçika’da düzenlenen Ordular arası futbol şampiyonasında Anderlechtli yöneticiler ondan inanılmaz etkilenirler. Hatta askerliği bitsin biz bu çocuğu alacağız derler. Ve beklemeye başlarlar. Fakat Yusuf abi bu transfere pekte sıcak bakmamıştı. Zaten kısa bir süre sonra geçirdiği trafik kazası ile bu konu kapanır.

Yusuf abi muhteşem futbolculuğunun yanı sıra futbol sahasının dışına çıktıktan sonra onu kollarını açmış bekleyen bir yığın bayan sinema yıldızının da her zaman kıskacındaydı. En büyük zaafı da buydu zaten gece hayatı ve kadınlar, belki onu aramızdan erken alıp götüren belki uzun yıllar kendisinden faydalanmamızı engelleyen de bu hızlı yaşantısıdır.

Yusuf abi kendi doğalını yaşadı esasında eğrisiyle doğrusuyla fütursuzca onun şeffaf ve mert yüreği bunları asla gizlemezdi. Her şey açık olmalıydı ona göre doğrusu da buydu belki de, Sevdiği şeyleri yaşadı keyifle ayrılışı da erken oldu aramızdan hızlı ve renkli hayatı gibi. Tercih onundu ve bu tercihi içinde kimseye hesap vermedi. Bu uğurda her şeyi göze almıştı çoktan zaten. Dönemin ünlü aktörü Yılmaz Güney ile arkadaş isimli sinema filminde oynar. İçki kadınlar fırtınalı hayat kısacık bir hayata sığdırılan kocaman bir adamın hikâyesidir bu Yusuf’un hayatı. Bir maçta da çok ilginç anekdotlar vardır. Takım mağlup olmuştur. Yöneticiler idareciler rakip takıma veryansın etmektedir, hatta küfürler havada uçuşmaktadır. O esnada bulunduğu ortamı büyük bir sessizliğe götürecek cümleyi söyler. Bunu biz yaptık, bahane bulmak bize yakışmaz. Adamdır Yusuf abi adamlığını her zaman yaşantısında ortaya koymuştur. O oynadığı döneme damga vurmuş bir kahramandır. Ama çok erken ayrılmıştır aramızdan, o gösterişli beyaz atıyla sonsuza şahlanmıştır.

Tarihte Cihat Arman hoca yeteneklerini görmüş ve futbol oynadığı dönemde gündeminde tutmuştur. Ve 5 Temmuz 1970 de yayınlanan yazısında, inanılmaz etkilenmiştim mükemmel fiziği inanılmaz top tekniği futbola yatkınlığı ile adeta İşlemeyi bekleyen kara bir elmas gibiydi demiştir.

Oynadığı maçları dikkatle izlemiştir Cihat Arman büyük istikbal vadediyordu der. Kendi deyimiyle kedinin yumakla oynaması tabirini kullanmış, topla Nede kadar yakıştığını ifade etmiştir. Serinkanlı yapısı rakiplerinin belini kıran çalımları 2 hatta 3 kişiyi aynı anda ekarte edişiyle bir Beşiktaş efsanesi olarak tarihe yazılmıştır. Hatta Şeref stadının küçük soyunma odalarında topu ayağına alıp arkadaşlarıyla baya uğraşmıştır. Çünkü ayağından topu almak mucizedir deyim yerindeyse, topu istop edişi topa yön vermesiyle gönülleri feth etmiştir. Ve bu kara yağız çocuk sonunda Milli takıma alınır. Cihat Arman hoca tereddütsüz milli takıma aldım der Yusuf’u kadroda Sanlı abide vardır. Cihat hoca ikisinin de tertemiz çocuklar olduğunu kampta ağızlarından 2 kelime alamadım. Bir şey söylesen yüzleri kıpkırmızı olurdu ikisi de çok değerlidirler çok demiştir.

Sevgili Ünal Tombulel ve Sanlı Sarıalioğlu abimin anılarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Beşiktaş Altay maçı oynanıyor, Yusuf abi Beşiktaş’ımızdan Altay’a gitmiş o dönemde Ünal Abiye ve Sanlı Abiye en ilginç anınız nedir dediğimde ikisi de bu maçı söylediler ilginçtir. O maç Beşiktaş Altay maçı değil Beşiktaş Yusuf maçı oldu dediler. Dünyanın en iyi topçusudur en iyi insanıdır bana göre dedi Sanlı Abi 15 yaşında girdiğimiz Beşiktaş kulübü ikimizin de dönüm noktası oldu dedi Sanlı kaptanım. İmam Hayati hocanın kendilerinde büyük emeği olduğunu, 1960 \ 1963 seneleri arasında da Çengel Hüseyin hocanın emeklerinden bahsetti Sanlı Kaptanım. Bende bu şanlı tarihe canlı ağızlardan misafir olduğum için kendimi gururlu ve mutlu hissediyorum bir Beşiktaşlı olarak tabi ki de.

Altay maçındaki anıyla da devam edelim Ünal Tombulel abim resmen kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynadı dedi o maçta, Hatta maç arasında gelin beni kurtarın der. Yer değişelim perişan oldum der. Ama hepsinin tepkisi farklı olmaz ne Sanlı abi, ne Lütfü Abi, Ne de Miliç kendisine hadi git işine bak derler. Gerçekten bitmez ikinci yarı başlar Ünal abi için Maçta dakikalar 85 i göstermektedir. Santrayla taç çizgisinin köşesinde kapalının önü tarafında Yusuf abi herkesi çalımlarla geçer. Ünal abiyede bir bacak arası atar, Ünal abide kendi anlatımıyla koşu pistinde tuğla tozunun içinde bulur kendini, İnanılmaz bir tepki alır, Seyircimizden Bu maç Beşiktaş Yusuf Tunaoğlu maçı olarak tarihe geçmiştir.

Bir sonraki hafta Eskişehir maçında ismi anons edilen Ünal Tombulel abim inanılmaz bir tepki alır, Yuhalama ve sert tezahüratlarla bunu kendisi bizzat anlattı. Çok zor oldu diyor benim için, Sanlı abimde ifadelerinde bizzat Türkiye Yusuf gibi bir yıldızı ne görür ne öyle bir yıldız gelir diyerek ifade etti şahsıma bizzat, bunları bire bir duymak harika bir şey gerçekten. Gine Ünal Tombulel abim hatıralarında bir gün Kilyos’ta kamp yaptıkları oteldeki şu ilginç anısını da anlatmadan geçemedi. O dönemler küçük el radyoları vardı, dedi kamplarda canımız sıkılmasın diye dinlediğimiz. Aldım elinden dedi benim oldu bu radyo dedim Yusuf’a inanın tek kelime yok böylede cömert ve naif bir insandır dedi. Hiç bir yerde olmayan bu anıyı yazmakta bana ayrı bir mutluluk tabi ki de, Tekrar Cihat Arman hocanın sözleriyle devam edelim.

İngiltere’de Yusuf’u sol açık oynattığım maçtan sonra Yusuf’a güvenim azalmıştı bazı çocukça hareketleri olmasına rağmen bu devreyi çabuk atlatacağına inanıyordum der, Biliyordum ki komplekslerinin altında ailevi sebepler vardı der Cihat hoca, bunun için sıkılıyor üzülüyor kendi kabuğuna çekiliyordu demiştir hocam. Bir A milli maç kadrosu basına verilir, ertesi gün bir hanım arar Cihat hocayı ve şunu der; neden oğlum takımda değil, Ama Yusuf gece hayatı kadınlar pavyonlar safahattan bir türlü vazgeçememiş nefsine ve hayata yenik düşmüştür. Evli ve genç bir eşi olmasına rağmen kimseyi umursamadı. Birçok kez tövbe ettim demesine rağmen devamlı aynı şeyleri yapmaya devam etti. Bu hayatı yaşamak için antrenmanlarını da kaytardı. Tabi ki de böyle gitmeyecekti bu düzen alt üst olan bir hayat hüzün ve tüm Beşiktaş ve Türk futbolunda yarım kalan bir aşktı kalplerde kalan sadece, Türk futbol tarihi onu futbolunu, karizmasını, futbola kattıklarını, özel hayatını kişiliğini, insanlığını hiç bir zaman unutmayacaktır. Kendine göre doğru başkalarına göre doğru bir hayatı olmasa da bana göre sonuçta herkes kendi hayatını yaşar ve ölür. Bize ise Beşiktaş’ımızda yaşadığı anılarını ve büyük futbolculuğunu anlatmak düşer. Tarih var oldukça Yusuf Tunaoğlu efsanesi de var olacak Yusuf abide daima kalbimizde yaşayacaktır. Yazımı bitirirken içimde kalan bir şeyle yazımı bitirmek istiyorum Sanlı abime Yusuf abiyi nasıldı diye sorduğumda Yusuf mu deyişi hafif duygulu kahkahası bana zaten hissettirmiştir nasıl olduğunu, Sen her zaman kalbimizde yaşayacaksın Yusuf abi.

Kendisini buradan rahmetle anıyorum iyi ki bizimle oldun, Sağ ol emeklerin için. Bu yazımda benden desteklerini esirgemeyen Sayın Sanlı Sarıalioğlu abime, Birlikte şanlı formamızı giyen Sayın büyüğüm Ünal Tombulel abime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum iyi ki varsınız. Saygılarımla…

Alper KINAR / GundemBesiktas.com

The post Yarım kalan aşk appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
https://www.gundembesiktas.com/yarim-kalan-ask/feed/ 1
Yusuf Tunaoğlu https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu/ https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu/#comments Mon, 29 Jul 2019 22:20:36 +0000 http://www.gundembesiktas.com/?p=10205 GundemBesiktas.com yazarı Ahmet Özdemiroğlu'nun yazısı.

The post Yusuf Tunaoğlu appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
60’lı yılların başları. Şeref stadının tozlu çamurlu zeminindeki antrenmanlarda gencecik bir futbolcu altın gibi parlıyor. Uzun boylu, renkli gözlü, kıvırcık saçlı kara yağız bu gencin adı Yusuf Tunaoğlu. Baba Hakkı gözü gibi bakıyor Yusuf’a. Yakından ilgileniyor, antrenmanlarını, maçlarını kaçırmıyor, sürekli izliyor. Yusuf adeta bir futbol cambazı, bel kıran çalımları, mermi gibi şutları var. Ayağında mıknatıs var sanki, topu ayağına yapıştırıyor, karşısında kaç kişi varsa basıyor çalımı. Olağanüstü bir teknik, bitmek bilmez bir enerji ve adeta futbol için yaratılmış estetik bir vücut. Mükemmel yeteneğinin ve genç kızların kalbini hoplatan yakışıklılığının yanısıra bir o kadar da mütevazı, büyüklerine asla saygıda kusur etmiyor. Tertemiz bir anadolu delikanlısı.

1962-63 sezonunda, taraftarımızın Şenol-Birol-Gol tezahüratları yaptığı iki yıldız futbolcumuz Şenol Birol ve Birol Pekel’e Fenerbahçe kancayı takıyor. Baba Hakkı ‘’ Şenol-Birol gider, Yusuf-Sanlı gelir’’ diyor. Bu andan itibaren Yusuf, kader arkadaşı Sanlı Sarıalioğlu ile birlikte A Takıma alınıyor, henüz 17 yaşında. İdmanlardaki müthiş performansı dönemin Teknik Direktörü’nün gözünden kaçmıyor ve Yusuf ilk hazırlık maçında ilk 11’deki yerini alıyor. Arkadaşlarına attığı milimetrik paslar, oyun kurmadaki üztün zekası ve bir atlet kıvamındaki deparları ile ilk maçta taraftara Şenol ve Birol’u unutturuyor. Topu ayağına her aldığında tribünler dalgalanıyor ve bir günde bir Yıldız doğuyor İnönü Stadında.

Türk Futbol tarihinin en iyi futbolcularından biri olmaya aday genç Yusuf’un Beşiktaş serüveni çok iyi başlıyor. 1964 ve 1965 sezonlarında oynanan tüm resmi maçlarda forma giyiyor, 1966 ve 1967 şampiyonluklarında pasları, oyuna katkısı ve olağanüstü mücadele gücüyle çok büyük pay sahibi oluyor. 1965 yılında Belçika’da organize edilen Ordulararası turnuva maçlarında dönemin önemli takımlarından Anderletch yöneticileri izliyor Yusuf’u ve hemen kadrolarına katmak istiyorlar. Yusuf’a askerliği bittikten sonra takıma gelmesini teklif ediyorlar, Baba Hakkı’da onay veriyor bu transfere. Yusuf’un Avrupa’da futbol oynama hayali İstanbul’a döndükten sonra Boğazda yaptığı trafik kazası ile son buluyor. Anderletch transferden vazgeçiyor.

1967-68 sezonuna gelindiğinde son 2 sezonun Şampiyonu Beşiktaş, bu sezonun da büyük favorisi. Fakat Yusuf’un özel hayatında garip değişiklikler olmaya başlıyor. Rahat bırakmıyorlar onu. Dünya klasmanında bir futbolcu olabilecekken para ve şöhret başını döndürüyor, kimselere hayır diyemiyor Yusuf, yüzüne gülen herkesi kendisine dost biliyor. Gece hayatı başlıyor. Eğlence, hızlı gece yaşamı Yusuf’un performansını da, istikrarını da düşürüyor. İdmanlara geç kalmalar, kamplara katılmamalar, idmandan kaytarmalar başlıyor.

Onu çalıştıran hiç bir hoca ondan vazgeçemiyor ama aynı zamanda çok eleştiriyorlar. 1967-68 sezonundaki Hoca Jane Janevski ‘’ mükemmel bir futbolcu olduğunu ama sadece kendisini göstermek topla çok fazla oynadığını, takım oyununa uygun olmadığını ’’ söylüyor. Bir sezon sonra bir Fenerbahçe maçı öncesi keyfi olarak kampa katılmıyor, maçı 2-1 kaybediyoruz. Teknik Direktör Milovan Çiriç ‘’ Yusuf artık benim takımımda forma giyemez, son derece klas futbolcu ama disiplinsiz hareketleri ile diğer futbolculara kötü örnek oluyor. Onlara haksızlık yapamam ‘’ diyor. 1971-72 sezonu devre arasında Teknik Direktörümüz Gündüz Kılıç Yusuf’u şöyle yorumluyor ‘’ Yusuf Tunaoğlu’nun çok büyük bir futbol ustası olduğunu söylememe lüzum yok ama ilk yarı bir kaç kez bezdirdi beni. Sonraları toparlandı, ikinci yarı iyi olacağa benzer. Zaten kararım kesin, ya çok iyi olacak ya da artık hiç olmayacak. Açıkça söyleyeyim onun futbolculuğunu seviyorum, arkadaşlarına, yöneticilere ve şahsıma karşı olan saygısını ve sevimliliğini de seviyorum. Ancak kulübün çıkarları benim bu sevgimin üstündedir.’’

1968-1972 yılları arasında sezonda ortalama 25 maç oynuyor. 1972-73 sezonunda 4 maça kadar düşüyor ve 1973-74 Metin Türel döneminde tek bir resmi maçta dahi forma giyemiyor. 1974-75 sezonunda Altay’a veriliyor. Türk futbol tarihinin en yetenekli, en teknik futbolcularından biri olan Yusuf’un pişmalığı Altay’a gittiğinde başlıyor. Kartal yuvasından kopmuş, neşesi kalmıyor, Beşiktaş günlerini özlüyor. Tekrar Beşiktaş’ta oynamak ve kader arkadaşı Sanlı’nın Jübile maçında forma giymek için yanıp tutuşuyor. Hatta bonservis parasını kendisinin vermesini bile öneriyor. Konuyu Baba Hakkı ile paylaşıyor, Baba Hakkı Yusuf’u ikinci kez Beşiktaş’a getiriyor. Yusuf geçmişe bir sünger çekmek ve eski parlak günlerine dönmek istiyor, taraftar özlemle beklediği Yusuf’a kavuşmanın mutluluğu içinde.

25.08.1975 sezonunda Macaristan’ın Csepel takımı ile oynanan hazırlık maçında Beşiktaş sahaya tarihinde ilk kez ıslıklanarak çıkıyor. Neden mi? Taraftar maçtan önce okunan kadroda Yusuf ismini duyamadığı için takımı protesto ediyor. Maçın başından, Ceyhun’un yerine oyuna girdiği 37. dakikaya kadar susmaksızın Yusuf tezahüratı yapıyor taraftar. Oyuna girer girmez, yine o akılları baştan alan tekniği ile tribünleri bayram yerine çeviriyor, tam bir futbol resitali sunuyor. Alman Hocamız Horst Buhtz 1975 yılının Ekim ayında takımdan ayrılana kadar onu her maç oynatıyor. Ama bu tarihten sonra takımın başına geçen Gündüz Tekin Onay ile pek yıldızı barışmıyor, sezonu yedek kulübesinde tamamlıyor.

21.08.1976 tarihinde İnönü Stadında Trabzonspor ile oynanan Jübile maçı ile aktif futbol hayatı bitiyor. Karşılaşmayı izlemeye gelen seyirci sayısı sadece 12.900 kişi. Yusuf jübileden sonra ibret niteliğindeki şu konuşmayı yapıyor; ‘’ Genç arkadaşlara tavsiyem özel hayatlarını iyi düzenlesinler, yoksa benim gibi bu yaşta ve bu kadar seyirci önünde jübile yaparlar ‘’

Futbolu bıraktıktan sonra bir süre Alt Yapıda hocalık yapıyor Yusuf Tunaoğlu. Daha sonra spor yazarı olarak çalışıyor. 2000 yılında Kuşadasında geçirdiği kalp krizi ile aramızdan ayrılıyor.

Kendisini izleyememiş olmanın üzüntüsünü hep hissettim, keşke biraz daha erken doğsaydım, ya da o daha uzun seneler oynayabilseydi. Vefatının 19. yılında özlem ve saygı ile anıyorum. Ruhu Şad olsun, mekanı cennet olsun.

Ahmet ÖZDEMİROĞLU

The post Yusuf Tunaoğlu appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu/feed/ 3
Yusuf Tunaoğlu kabri başında anıldı https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu-kabri-basinda-anildi/ https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu-kabri-basinda-anildi/#respond Mon, 22 Jul 2019 10:38:22 +0000 http://www.gundembesiktas.com/?p=9671 Efsane futbolcularımızdan merhum Yusuf Tunaoğlu için Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında bir anma töreni düzenlendi. Başkanımız Fikret Orman’ın çelenk gönderdiği anma törenine; Genel Koordinatörümüz Levent Çifter, Beşiktaş Tarihi ve Müze Danışmanımız Zulal Gök, Divan Kurulu Üyelerimiz ile Tunaoğlu’nun ailesi ve sevenleri katıldı. Efsane futbolcularımızdan Yusuf Tunaoğlu’nu vefatının 19. yılında saygıyla ve rahmetle anıyoruz. (Bjk.com.tr)

The post Yusuf Tunaoğlu kabri başında anıldı appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
Efsane futbolcularımızdan merhum Yusuf Tunaoğlu için Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında bir anma töreni düzenlendi.

Başkanımız Fikret Orman’ın çelenk gönderdiği anma törenine; Genel Koordinatörümüz Levent Çifter, Beşiktaş Tarihi ve Müze Danışmanımız Zulal Gök, Divan Kurulu Üyelerimiz ile Tunaoğlu’nun ailesi ve sevenleri katıldı.

Efsane futbolcularımızdan Yusuf Tunaoğlu’nu vefatının 19. yılında saygıyla ve rahmetle anıyoruz.

(Bjk.com.tr)

The post Yusuf Tunaoğlu kabri başında anıldı appeared first on GundemBesiktas.com.]]>
https://www.gundembesiktas.com/yusuf-tunaoglu-kabri-basinda-anildi/feed/ 0