Ocak kapıdan baktırır

Kerem Eymür, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.

Ocak kapıdan baktırır
A+
A-
14 Ocak 2021 15:49

Ocak ayı transfer dönemi, eksiklerin giderildiği, tabir yerinde ise, takımların son rötuşlarını yaptıkları bir dönemdir. Bu sezon liglere ara verilmediğinden ve maçların tüm hızıyla devam etmesinden dolayı, zaten oyuncu bulmanın zor olduğu Ocak ayı transfer dönemi, daha da zorlaştı. Ekonomik bakımdan zor günler geçiren takımlar çok iyi paralar verilmediği taktirde, mevcut oynayan oyuncularını satmaya ya da kiralamaya yanaşmıyorlar. Bunun yerine takımda düşünmedikleri oyuncularını ellerinden çıkarmak istiyorlar. Bu nedenle Ocak ayı transfer döneminde, düşük bütçe ile istenilen oyuncuları bulmak hiç kolay değildir.

Takımların eksikleri, sadece kötü sonuçlar aldıklarında meydana çıkmaz. Zaten alınan kötü sonuçlar, o takımdaki zayıf noktaları gösterdiğinden, bunu anlamak için öyle ahım şahım bir futbol bilgisine ihtiyaç duyulmaz. Ancak alınan kötü sonuçlar neticesinde bu eksikliklerin giderilmeye çalışılması, o takımın acele ve panik transferler yapmasına neden olur. Bu tip tam araştırılmadan yapılan transferler maliyetli olabileceği gibi, çoğu zaman beklentileri karşılamaz.

Futbolu bilme işi, takım iyi sonuçlar aldığında, o takımın eksikliklerini görmek, iyi bir araştırma ve pazarlıkla, o bölgelere takviyeler yapmaktan geçer. Bu durumda en büyük iş Başkan ve Yönetim Kuruluna düşer. Teknik ya da Sportif Direktörlerinin belirlediği eksik noktaları sorgulamadan, bu kişiler ile toplantılar yapıp, bütçe dahilinde, belirlenen pozisyonlara takviyeler yapmak, bu kişilerin orada olma nedenidir.

Şayet bütçe ya da çeşitli nedenlerden dolayı, bu eksiklikler  transfer ile giderilemiyorsa, o zaman teknik adamın mevcut kadro içerisinde buna çözüm bulması gerekir. Bu tam anlamıyla verimli gözükmese de, dünya futbolunda ve ülkemizde bu gibi durumlara şahit olduk. Zico’nun F.bahçe’de teknik direktörlük yaptığı 2007-2008 sezonunda, santrafor olarak F.Bahçe’ye hiç bir şey veremeyen ve gönderilmesi gündemde olan David’i, ikili arkasına çekip, nasıl yıldızlaştırdığını hatırlayacaksınız. Yine bek olarak Beşiktaş’a gelen Tosiç’in, performansı yetersiz diye tam gönderilecek iken, stopere çekilmesi ve orada yıldızlaşmasını da örnek olarak gösterebiliriz. Her zaman bu denemelerin başarılı olduğu tabi ki söylenemez. Ancak eldeki imkanlar kısıtlı ise, alındığı pozisyonda yarar sağlayamayıp, yedek bekleyen bazı oyucular, eksik bölgelerde denenebilir. Şayet başarılı olunduğunda, hem kulübün parası cebinde kalır, hem de maaşını verip, yararlanamadığınız oyunculardan verim elde etmiş olursunuz. Aynı zamanda Tosiç örneğinde olduğu gibi, bu oyuncuları satarak, gelir elde etme şansıda yaratırsınız.

Beşiktaş takımına gelecek olursak, kadro mühendisliği olarak tabir edilen müessesenin, Beşiktaş’ta tam anlamıyla yapılamamış olduğunu görüyoruz. Zira Beşiktaş’ta ön libero olarak tabir ettiğimiz, dünya genelinde ki ismiyle defansif orta saha oyuncu enflasyonu var. Necip, Dorukhan, Atiba, Souza bu tip oyuncular. Hatta Mensah’ı bile bu oyuncuların arasına sokabiliriz. Oynamayan Lajiç’de  aslında tipik bir 10 numara değil. İtalya’da oynadığı takımlarda 8 numara pozisyonunda oynayan bir oyuncuydu. Ancak ayakları iyi ve şut özelliği olan Lajiç, ligimizin kalitesi de düşünüldüğünde 10 numara olarak algılandı.

Bu kadar ön libero saydığımız halde, stoper pozisyonu için oynayabilecek sadece 3 oyuncumuz var. Bu oyuncular sakat ve cezalı olduklarında, Necip’i o bölgeye mecburen çekiyoruz. Sağ bek pozisyonunda da alternatifimiz olduğu söylenemez. Rosie’nin oynamadığı zamanlarda o bölgeye yine Necip, ya da Dorukhan’ı koyuyoruz. Dorukhan’ın artık o bölgede oynamak istemediğini hepimiz biliyoruz. Bir dönem Eskişehirspor’da o bölgede oynamışsa da, artık milli takıma kadar seçildiği ve uzun zamandır oynadığı defansif orta saha, kısacası 8 numara pozisyonunda oynamak istiyor. Forvet bölgesinde de bir enflasyon olduğunu söylemek yanlış olmaz. N’koudu, Larin, Aboubakar, Güven Yalçın, Atakan Üner’i sayabiliriz. Yine kanat forvet oynayan Hasiç’i, tekrar kadroya dahil edileceği söylenen Boyd ‘u ve hatta çizgi de oynaması nedeni ile Ghezzal’i bile bu listeye sokabiliriz. Bu kadar forvet oyuncusuna rağmen, ikili arkası oynayabilecek, araya pas ve şut özelliği olan, kısacası çilingir diye tabir edilen 10 numara oyuncusu olarak, sadece yıllardır yokları oynayan ve son maçlarda biraz kıpırdanır gibi gözüken Oğuzhan ile  ne zaman futbola döneceği tam bir muamma olan ve tipik bir 10 numara olmayan Lajiç’i sayabiliyoruz. Bu arada 2 acemi kaleciyi de unutmamak gerekir.

Beşiktaş bu işi sonuna kadar götürüp, sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüslemek istiyorsa, oynatmadığı oyuncuları bir an önce elden çıkarıp, oyunu geriden kurabilme özelliği olan, hızlı bir stoper, tecrübeli bir kaleci ve ikili arkası oynayabilecek, şut ve çalım özelliği olan bir oyuncu bulması gerekir. Stoper ve kaleci için, takım içerisinden bir alternatif olamayacağı düşünülürse, bu oyuncuların Ocak transfer döneminde kulübün tüm kaynakları zorlanarak alınması şarttır.Yukarıda belirttiğim üzere, böyle oyuncuları Ocak ayı transfer döneminde bulmak çok ama çok zor olacaktır. Ancak amaç zorluklar ile mücadele etmektir.Ligin sonuna kadar şampiyonluğu kovalayıp, ipi göğüslemek kolay değildir. Bu yüzden geriden oyun kurabilen, hızlı bir stoperin acilen bulunup, Beşiktaş’a getirilmesi gerekir. Böyle bir stoper, Souza’nın da defansif yükünü azaltacağı gibi, onun daha çok ileriye top taşımasına ve forvetler ile bağlantı sağlamasına yol açacaktır. Kısacası bir taş ile iki kuş vurulacaktır. İkili arkası oyuncusu bulmanın şuan ki mevcut bütçemiz içerisinde imkansıza yakın olduğu düşünülürse,  santrafor dışında kanat ve ikili arkası oynama özelliği de bulunan, büyük kariyer ve tecrübeye sahip Manzukiç’in iyi bir alternatif olacağı kanısındayım. Yoksa Sergen’in, bu pozisyonlar için takım içerisinden alternatifler denemesi gerekecektir. Yoğun maç trafiğinden dolayı, ligin ikinci yarısında, devamlı aynı oyunculara yüklenmek bize sorun yaşatır. Böylece ligin sonuna doğru sıkıntı yaşar, bu kadar uğraş ve emekler ile kazandığımız puanların hiçbir anlamı olmaz. Geçen sezonun ikinci yarısında da benzer bir durum yaşamış olduğumuzu hatırlatmak isterim. O zamanda tüm olumsuzluklara rağmen, çok büyük uğraşlar neticesinde, ligi 3.sırada bitirmiş ve böylece şampiyonlar ligi için ön eleme oynama hakkı kazanmıştık. Ancak giden oyuncuların yerlerini dolduramadığımızdan ve geç yapılan transferlerden dolayı, şampiyonlar ligine katılamamış ve tüm emekleri heba etmiştik. Böylece bunun bize getireceği muhtemel gelirlerden de yararlanamamıştık. Bundan çok iyi dersler çıkarıp, bu sezonda verilen emeklerin heba olmaması adına, hazır takım iyi giderken, gerekli takviyelerin acilen yapılması Beşiktaş için şarttır. Futbolun bir netice oyunu olduğunu, ünlü bir İngiliz yazarın deyişi gibi, insanların karşılaşılan fırtınalar ile değil, gemiyi limana getirip, getirememek ile  ilgileneceği unutulmamalıdır. Bu nedenle Ocak ayı transfer döneminde doğru ve yerinde yapılacak birkaç ufak dokunuş,  Beşiktaş’ı sezon sonu şampiyonluğa ulaştırabileceği gibi, bu yıl son olarak şampiyon takımımızın  ön eleme oynamadan gideceği  şampiyonlar ligine sokacaktır. Bu vesile ile harcadığımızdan çok daha fazla bir bütçenin kasamıza girmesi sağlanacaktır.

Unutulmamalıdır ki, futbolda Mart değil, Ocak kapıdan baktırır.

Kerem EYMÜR

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.