Samet Aybaba Beşiktaş’ın durumu hakkında diğer konularda olduğu gibi tespitini açık yapıp, lafı dolandırmadan, hayal satmadan gerçek tespit yapması ve gerçekçi yaklaşması doğru bir şey.

Böyle bir adam zaten Samet Aybaba.

Teknik direktör konusunu Samet Aybaba ‘gelmiyorlar’ diyor ben öyle anladım. Çünkü öyle şeyler söylüyor ki. ‘Bizim ne olacağımız belli değil. Şu anda ne olduğumuz belli değil, bütçe konusu henüz belli değil, kalacak gidecek oyuncular belli değil, Şu an 13 kişiyle çalışıyoruz. Plan konusunu şu an netleştiremedik, gece gündüz çalışıyoruz. Gelecek teknik direktöre hem kendi bütçesini hem de istediği transfer listesini sağlayacak bir bütçe istiyor. Biz net sunamadığımız için, bu durum teknik direktörlerde fikir ve kafa karışıklığına sebep oluyor,’ diyor.

Bu, şu demek, ‘gittiğimiz teknik direktörleri biz tatmin edemiyoruz, plan proje transfer liste olarak ve o yüzden de süre uzuyor,’ diyor Samet Aybaba…

Bu gerçekçi yaklaşım. Çünkü Beşiktaş’ta beklenti çok yükselmişti. Seçim öncesini hatırlayalım; Al Nasr, PSG, Chelsea… Bu, insanlarda beklenti oluşturdu.

Bugün Samet Aybaba, işin görünen yüzünün aslında öyle olmadığını, bir önceki yönetimden devralınan kadronun, durumun, vaziyetin aslında çok daha vahim olduğunu açık bir şekilde anlattı.

Bu yaklaşım doğru. Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumu, bir kere Beşiktaş camiası kabullenecek. İçinde bulunduğun durumu kabullenmezsen yol yürüyemezsin.

Kaynak: TRT Spor

Ergin Aslan’ın açıklamaları şöyle:

“Beşiktaş Başkanı Ahmet Nut Çebi, bana herhangi bir konuda eleştiri ya da övgü yaptırabileceğini düşünebiliyor mu? Ya da Fikret Orman da aynı şekilde geçerli. Başka isim de fark etmez. Bunu düşünebiliyor mu ki başkalarının bunu yapacağını düşünüyor. Gözünü yumup sorun yok dediğin zaman sorun ortadan kalkmış olmaz. Önce bir sorunu tespit edeceksin. Devam kararına da saygı duyuyorum. Ama iletişim dediğin şey çok önemli. “Evet arkadaşlar biz de istenen seviyede olmadığını görüyoruz, hocanın da gayretlerini görüyoruz. Beşiktaş taraftarı bir süre sonra bu işlerin iyiye gideceğini görecek. Zaten biz başkan ve yönetim olarak buradayız. Gerekeni yaparız’ dersin, bu kadar yani söylenmesi gereken.”

“BEKLENTİYİ DOĞRU AYARLAMAK LAZIM”

Erdal Hoş’un açıklamaları şöyle:

“Samet Aybaba ya da Biliç döneminde Beşiktaş taraftarı bu kadar huzursuz değildi. O dönemde sükseli transferler yapılmadı. Beklentiyi doğru ayarlamak lazım. Böyle bi hcoa getirdiyseniz siz 3 yıllık plan yapmışsınızdır. Transfer planlamanızı da ona göre yapmanız gerekir. Ama siz hem bu sene şampiyon olmayı istiyorsunuz beklentiler de farklı oluyor. Seçtiğiniz kulvarla söylediğiniz cümleler uyuşmuyor.”

“Kaleye gelen top oranıyla gol yeme oranı en yüksek takım Beşiktaş. Az şut gelip çok gol yemesi anlamında. İkinci yarı bir kere geçti Başakşehir, Beşiktaş sahasına ve onda da gol attı. Ve bu futbola dair bir akıl bu. Niye? İki tane Avrupa maçının arasında Beşiktaş gibi zor bir deplasmanda tabela yapıp çıkacak. Top oynamadı falan deniyor da ihtiyacı yok ki yani Başakşehir’in. Buradan skoru alıp çıkacaksın. Onu da başardı. Bence kötü bir yönetim sergiledi Halil Umut Meler. Tavrından bahsediyorum ben onun. Basın tribününden hocaları takip ederim. Ve hareketli hocalar benim hoşuma gider. Bu adam heykel değil ki. ‘Hazır ol’da durmuyor ki futbolcu gibi yaşıyor yani maçı. Çok ihlal etmediği sürece normal. Ama atıldı İsmail. Yan tarafta Emre Belözoğlu 3 kere atılır o zaman. Hareketlilikse konu eğer. Abi şimdi duygu yaşıyorsun. O pozisyonda inan faul yok. Hocanın önünde oluyor. Cart çalıyorsun neye çalıyorsun sen? Itiraz etti, alkışladı sarı kart. Şimdi tamam alkışlamaması lazım eyvallah. Ama farklı muamele niye yapıyorsun yani? Emre Belözoğlu’nu da at diye demiyorum ama farklı muamele yapma.”

“SERDAR SAATÇI ZATEN GİDECEKTİ, NE KAZANIRSAN KAR”

“Serdar Saatçı zaten gidecekti, olmayacaktı. Serdar’a tabii ki nasıl davranması gerektiğini öğretecek bir şeyimiz yok, ailesi değiliz ama naçizane daha önce benzer yaşanmış hikayelerden yola çıkarak tavsiyeleri olabildiğince aktardık. Ama belli ki bu iş zaten hani kafaya koyulmuş. O burada durmak istemiyor, gitmek istiyor. Zaten ocak ayında görüşme yapma olasılığı geliyordu resmi olarak. Bedava gidecekken ne kazanırsan artık orada. 1-1.5, 2 neyse, kar diye düşünüyorum. Çünkü mental olarak Beşiktaş Serdar ilişkisi koptu. Toparlanması da çok kolay göremiyordu. Çünkü Beşiktaş bu konuda adımını attı. Serdar da özürle adımını attı ama imza olarak atmadı. Yolu açık olsun diyelim. Nasıl yönetti Beşiktaş bu krizi? En baştaki şeyde zafiyetler vardı. Ama sonra dedi ki Beşiktaş ‘Burası bir kurum. Serdar kıymetli bir oyuncu ama bin Serdar gider, bin Serdar gelir’ dedi ki kimler geldi kimler gitti. Diğer kulüplerde de şu anda böyle sıkıntılar yaşanıyor. Bu kulüplere bir şey olmaz. Bunlara yüz yıldır olmadı, yüz yıl daha olmaz. Yolu açık olsun, iyi bir yere gidiyor, iyi bir takıma gidiyor.”

“BENİM BEKLENTİM TEMPONUN DEVAM ETMESİ”

“Sivasspor maçındaki baskı Ankaragücü deplasmanında da devam etmeli. Çünkü bazı takımlar vardır. Onlara karşı başka bir oyun oynamak zorundasınız. Ama şimdi Karagümrük, Sivas, Ankaragücü ekseninde orada önlem alması gereken taraf Ankaragücü. Yani sen temponu devam ettireceksin. Orada da hoca değişti. Her hoca değişiminin bir takıma çok acayip pozitif yansıması. Ankaragücü o reaksiyonu gösterecektir. Seyirci faktörü çok önemli. Bir şey daha bize gösterecek bu maç. Şimdi içeride Karagümrük’te Sivas’ta Kayseri’yle oynanan tempo var. Bir de dışarıda Anadolu takımları oynanan bir maç anlayışı var. Şampiyonluğa giden yol oyun anlayışı olarak Karagümrük ve Sivas maçlarında oyun oynadığın oyun anlayışından geçiyor. Benim beklentim o temponun, o maç başlangıcının devam etmesi.”

BU SENE O SÜREYİ ARTTIRMIŞ DURUMDALAR 

Beşiktaş’ın artılarından başlayalım. Fizik gücü çok dikkatimi çekti. 80’le 90 arasında o oyun isteği, takımın ayakta kalması, zorlaması bunlar önemli parametrelerdi. Bu durum, kamp döneminin bu konuda faydalı geçtiğini gösterir. Oyuncular zaten çok ciddi bir fiziki yükleme olduğundan, kampın zorlayıcı geçtiğinden bahsediyorlardı. Beşiktaş geçen sene bunu 50-55 dakika yapabiliyordu. O süreyi bu sene biraz daha yukarı çıkarmış durumdalar. Bu olumlu bir şey.

“İsmael’in kafasındaki oyun sistemi henüz takıma entegre edilmedi. Edilmediğini zaten hazırlık maçlarında gördük. Ama adı üzerinde yani bu kamp, bu dönem deneme yanılma hamlelerin yapılacağı zamanlardan geçiyor Beşiktaş. Sıkıntı resmi maçlara da yansırsa problem olur. Şu an kafasındaki sistemin takıma yansıdığını söyleyemeyiz. Alakası bile yok. Ama resmi maçlarda bunu yapabilirse ne ala. Şayet yapamazsa aynı şekilde ısrar edeceğini düşünmüyorum. Etmemesi lazım diye düşüneyim en azından temennide bulunayım yani. Bir formasyon değişikliğine, sonuca gidecek bir değişikliğe göre bir oyun planı kuracağını düşünüyorum. Niye bunu söylüyorum? En son maçtan sonra verdiği demeçte, ‘Evet maç kazanmamız gerekiyorsa tabii ki oyunumuzu, sistemimizi o maçı yönelik kuracağız, kurgulayacağız’ dedi. Bunu referans kabul ediyoruz ama şu ana kadar yansıdığını söyleyemeyiz.”

“ROSIER’DEN SAĞ STOPER, GHEZZAL’DEN 8 NUMARA OLMAZ”

“Umarım Roiser’in sağ stoper, Ghezzal’in 8 numara olduğu bir düzen umarım kurmuyordur. Böyle bir böyle bir düzen olmaz. Bu düzensizlik. Rosier’den sağ stoper olmaz yani. Bunu bizim anlatmamıza gerek yok. Ghezzal’den de 8 olmaz. Çok zorlarsan olur da hani ara ara kullanırsın işine de yarar. Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezon merkezde oynadı bazen. Hatta böyle içeriye kat edip top sürüp 18’in üzerinden attığı goller var ama o nadiren yaşanır. Yani ara ara kullanabilirsin orada.”

“JOSEF’İN YERİNE BİR İSİM ALINMAZ”

“Beşiktaş’ta Josef’in sakatlığı çok ciddi bir sıkıntı. Daha önce de söylediğim gibi Beşiktaş 2 oyuncu var Josef ve Ghezzal. Oradan çektiğiniz anda kilit oluyor bölgeleri. Şu an ön elemeler olsa çok daha ciddi sıkıntıydı da fikstüre bakınca idare edilebilir. O nedenle yeni bir isim almazlar diye düşünüyorum.”

“EMRECAN FİYATI YÜKSEK GELDİ AMA…”

Emrecan Uzunhan geldi. Fiyatı yüksek buldum. Ama öyle bir duruma gelebilir ki fiyat çerez parası olabilir. Türkiye’de stoperde son yıllarda birçok isim çıktı. Merih, Çağlar ve diğerleri gibi. Bu noktada bir hava yakaladık. Onu düşündüğüm zaman bir süre sonra ‘İyi ki Beşiktaş aldı’ya da dönüşebilir. Çünkü kulübeye almıyorsun direkt sahaya atacaksın.”

“Beşiktaş, stoper hattını ilk 11 oyuncusu koyduğun andan itibaren Saiss, Welinton ve sola bir tane adam koyacaksın. O da yerli olmak zorunda gibi görünüyor. Önde de Cenk, Emirhan forma alırsa zaten rahatlatır. Stoperde şu an iki oyuncu öne çıkıyor. Biri Emrecan İstanbulspor’dan, diğeri Emirhan, Rizespor’dan. Çok genç oyuncular. Yani Beşiktaş’ın oynayacağı sistemde oynayacağı ağır maçlarda kaldırır mı? Bunu görerek fikir sahibi olabiliriz. Potansiyelli oyuncular bunlar ama burada görmek lazım. Onun dışında Beşiktaş Avrupa’da olmayacağı için haftada bir maç yapacak. Gördüğüm ve duyduğum kadarıyla tüm futbolcuların iyi bir kamp dönemi geçirdi. Bir memnuniyetsizlik yok. Bıkkınlık yok. Her şey çok güzel, çok iyi görünüyor Beşiktaş’ta. Hazırlık malaçlarında inişli çıkışlı bir grafik gösterdi Beşiktaş ama demin dediğim gibi bunlar maç temposu kazanılmak için yapılan şeyler. Yeni sezonda Vodafone Park’ta işte Weghorst’lu, Ghezzal’lı, Muleka’lı, Cenk’li hücum hattıyla gerçekten ‘Gel beni izle’ diyor Beşiktaş taraftarına. Bir de lige iyi girerse ki Dünya Kupası’na kadar olan serüvende Fenerbahçe ve Trabzonspor Avrupa ile de uğraşacak. Yani zirvede hala iddialı bu durumda kendisini Dünya Kupası arasına atarsa Beşiktaş, sezonun en ciddi favorilerinden biri olarak öyle öne çıkar.”

10 YAŞINDAN BERİ 
Serdar 10 yaşından beri Beşiktaş forması giyiyor. 19 yaşında çok genç bir çocuk… 19 yaşında bir fidan. 10 yaşından beri orada. Geçen sezondan beri belli sıkıntılar var bu çocukta.

BU İŞİN MENTAL, PSİKOLOJİK TARAFI DA VAR
Babası, Sedat Bey’in, Sedat Saatçı’nın tweeti üzerinden gideyim ki kendisi de futbolun içerisindeki bir adam. Gelişim antrenörü, teknik direktör… Ama bu gelişim sadece fiziki gelişimi kapsamamalı. Mental, psikolojik tarafı da var bu işin.

BAZI ZAMANLARDA TOPA BASMAK LAZIM
Ben kendisini çok iyi anlıyorum. Bir baba, “Oğlum çok iyi olsun” istiyor. Oğlum Nesta olsun, Stam olsun, Puyol olsun… Bunları istiyor. İstiyor olması çok normal. Yani olacaktır da… Buralara kadar gelmiş bir çocuk forma giyip devam edecektir. Ama bazı zamanlarda da topa basmak lazım.

KULÜPLE, KURUMLA KARŞI KARŞIYA GELEMEZSİNİZ 
Mesela bugün (dün) itibariyle, sinirlenip can havliyle bir şey yazabilirsiniz. Ne oldu biliyor musun? Burası bir kurum. Burası Beşiktaş. Daha önce 10-20 tane oyuncu bunu yaşamıştır. Burada, profesyonel futbolcu ve çevresi olarak kulüple karşı karşıya gelemezsiniz. İnsan ne ederse kendine eder. Ben Sedat Bey’i çok iyi anlıyorum. Oğlum iyi olsun istiyor. Üzülünce o da üzülüyor. Sıkıntılı ama burada en büyük zararı Serdar görür…

SERDAR ÖZÜR DİLER, BEŞİKTAŞ DA “GEL OĞLUM, DEVAM ET” DER
Akıl verecek değilim, haddim de değil. Naçizane tavsiyede bulunabilirim. Herkes önce bir sakinleşecek. Serdar yarın gelir İstanbul’a. Nevzat Demir’de idmanını yapar. Sedat Bey de daha sakin kafayla düşünür.  Oğluyla konuşur. Serdar çıkar, hocasından, yönetiminden, takımından, camiasından özrünü diler. Bu böyledir… Ve Beşiktaş açar kollarını Serdar’a; “Gel oğlum, devam et” der.

NASIL RIZA ÇALIMBAY OLUNMUŞ, BİR BAK
Geçen seneden beri yaşanan bazı sıkıntılar var. Sözleşmedir, odur budur falan… Şimdi. Serdar’ın önünde 2 tane örnek var. Ben mesela Sedat Bey’in yerinde olsam Serdar’a derim ki “Oğlum Necip abine bir bak ne yapıyor? Nasıl 14 senedir burada kalmış? Rıza Çalımbay’a bir bak. Nasıl Rıza Çalımbay olunmuş? Necip nasıl olunuyor?” 10 tane hoca gelmiş, geçmiş. Bu adam hâlâ kadroda. Sırf Beşiktaş altyapısından çıktığı için mi orada? Diğer bir tarafta da Muhammet Demirci örneği var mesela. Terazi bu. Tartı bu…

BU İKİ FİZİKSEL YÜKLEME SİZİ OCAK AYINA KADAR ATAR

Valerien Ismaël’in ve ekibinin idman yüklemesi, oyuncular üzerinde idman performansı olarak gayet iyi görünüyor. Necip’in geçtiğimiz gün yaptığı açıklama, ardından Gedson’dan da, Ghezzal’dan da duyduklarıma göre, oyuncular ilk defa bu kadar ağır bir tempo görüyoruz diyor.

Geçen sezon, Valerien Ismaël geldikten sonraki oynanan 8 maçlık periyottaki oyun zaten bize fizik güç ihtiyacını göstermişti. Bu iki kamp dönemindeki ağır fiziki yükleme sizi ocak ayına kadar atar. Orayı kurtarırsınız. 3 günde bir maçınız da yok.

Önceki gün Bremen maçında Beşiktaş bize, o 8 haftaki performanstan enstantaneler sundu. Maçın belli bölümlerinde saman alevi gibi yoğun pres ama belli bölümlerinde düşüş. İşte, o düşüşlerin olmaması için, resmi maçlarda 60’ta 65’te biten enerjinin 80 dakikalara, 85’lere, 90’lara çıkması için bu yaz dönemi kampında o yüklemelere biraz ihtiyaç var.

2 OYUNCUYU PAMUKLARA SARMALAMAN GEREK 

Şu an Beşiktaş’ın kadro görüntüsünde bazı bölgeleri alternatifsiz. Iki tane oyuncu var ki pamuklara sarıp sarmalamak zorundasın. Bir Josef, iki Ghezzal. Bize çok şey vaat eden ilk 11, kulübeden 4-5 oyuncu ile desteklenirse ya da mevcut eldeki oyunculardan oralara uygun oyuncular, modeller, figürler çıkarsa Ismael’in sezon içerisinde çok fazla zorlanacağını sanmıyorum.

YENİ ŞEYLER VAAT EDİYOR 

Onun yanında, Ismael’in elindeki bu kadro ona yeni opsiyonlar, sistemler, varyasyonlar da vaat ediyor. Bu kadro diyor ki ”Beni başka türlü de kullanabilirsin diyor. Cenk’in, Muleka’nın hem aynı bölgede hem ileri uçta oynamaları…

CENK, KULÜBÜN TAKIMA KARŞI VİTRİNİ OLACAK 

Cenk’in varlığının şöyle de bir avantajı var. Hoca yabancı. Bu takımın muhakkak bazı sıkıntılı dönemlerden de geçeceği günler olacak. İşte orada yabancı olarak bir Atiba, ”Abi olarak ben buradayım”, yanında bir de Cenk ”Bir dakika abi, ben buradayım” diyerek o durumlara müdahele edebilecek. En azından kulübün kendisini de temsilen, takıma karşı o görevi üstlenecek bir rol model olacağını düşünüyorum. Cenk’in varlığını bu açıdan da önemli görüyorum.