Beşiktaş’ın eski futbolcularından Stefan Kuntz’un ayrılacağı hakkında görüşler öne sürülürken, takımın başına Avcı’nın getirileceği öne sürülüyor. Siyah-Beyazlılarda 2 dönem top koşturan Burak Yılmaz ile Kara Kartal’ın altyapısında görev yapan Önder Karaveli’nin de teknik ekipte yer alacağı belirtiliyor.

Stefan Kuntz, Şenol Güneş’ten boşalan koltuğa oturmuştu.

Kaynak: Ajansspor

Emirhan İlkhan’ın ayrılığı hakkında görüşlerini aktaran Karaveli, “Benim bu konuda düşüncem çok net; Beşiktaş taraftarı Emirhan’ı çok beğenmişti çünkü Beşiktaş taraftarı sahada genç oyuncu görmeyi sever. Haliyle Beşiktaş’ta biraz daha fazla süre görmek istiyorlardı, bence Beşiktaş taraftarını rahatsız eden nokta bu oldu. Beşiktaş yöneticilerine gelirsek, onlar da bu konuyu şöyle değerlendirmişlerdir; akademiden gelen bir oyuncunun azımsanmayacak miktarlarda satış durumu var, haliyle bu durumu değerlendirmek istemişlerdir bence. Emirhan İlkhan cephesinden değerlendirecek olursak da gelecek vadeden ve verilen şansları iyi değerlendiren bir oyuncuydu. Haliyle 18 yaşınızdayken, başka kulüplerce de izleniyorsanız ve çevreniz de sizi yönlendiriyorsa tekliflere ‘hayır’ diyebilmek hiç kolay değildir. Umarım Emirhan bundan sonra hiç Türkiye’ye dönmeden, sadece milli maçlar için ülkemize gelir ve bizleri yurtdışında en iyi şekilde temsil eder. Bunu yapabilecek potansiyele de fazlasıyla sahip” dedi.

Genç oyuncunun Beşiktaş’ta az süre almasını değerlendiren genç çalıştırıcı, “Kendisine bir süre şans vermemiş olmam çok konuşulmuştu, bunun da sebebi; zaten tüm oyuncularımız sağlam olsaydı ve eksiğimiz olmasaydı büyük ihtimalle şans bulamayacaktı. Eksiklerimiz var diye ve tabii ki kendisine inandığımız için biz ona şans vermiştik, o da inancımızı boşa çıkarmadı. Fakat sonrasında bir düşüş yaşadı ve ne Emirhan ne de biz o düşüşü bir türlü engelleyemedik. Burada benim de hatam vardır, bu sürecin bir sorumlusu varsa o yükü ben üstlenirim. İlerleyen dönemlerde Beşiktaş oyuncularının sakatlıktan dönmesi ve sahadaki performansına göre karar vermemiz gereken oyuncuların varlığı dolayısıyla, Emirhan İlkhan’a daha uzun süreli şekilde forma verememiş olduk” açıklamasında bulundu.

Batuhan Karadeniz ve Muhammet Demirci hakkındaki soruyu da yanıtlayan Önder Karaveli, “Bu iki oyuncu da Beşiktaş Kulübü’ne ilk girdiklerinde ben vardım. İkisinin üzerinden de futbol akıyordu ve kim olursa olsun onları takıma, ülke futboluna kazandırmak isterdi. Bu konu aslında Beşiktaş konusu değil, Türk futbolu konusu. Ben TFF’nin yerinde olsam, iki oyuncunun da bütün futbol yaşamını ele alır, bu süreçte kimlerle beraber olduğunu, çalıştığını bir araya getirir ve ‘Neden olmadılar?’ sorusunu araştırırım. Neden olmadıklarıyla ilgili doğru cevapları bulabilirsek, geriden gelen oyuncularımız için çok faydalı olacaktır. Bana birisi gelip o sürecimi sorsa ben gocunmadan hatalı olduğum yönleri de açık yüreklilikle aktarabilirim. Herkes kendi hatalarını mutlaka kendisine sormalıdır. Dilerim bu soru ve cevap, TFF’ye bir ışık olur” ifadelerini kullandı.

Beşiktaş’ta yaşadığı duyguları dile getiren Karaveli, “Benim çok mutlu ve gururlu olduğum bir dönemdi bu, çünkü hiçbir şekilde beklemediğim fakat hayalini kurduğum bir durumdu. Çünkü Türkiye’deki büyük takımlara kimlerin antrenör olabildiğini hepimiz biliyoruz; ya o camialara mal olmuş önemli futbolcular ya da yurtdışından önemli ve deneyimli teknik direktörler. Ben ikisi de değildim, antrenörlüğümün büyük bölümünü de akademilerde geçirmiş bir antrenörüm. Haliyle beklemediğim bir şeydi. Ben o dönem U19’daydım ve A Takım’ın başında da Sergen Yalçın hocamız vardı. Onun başarılı olmasını çok istiyordum çünkü akademiye güzel bir bakış açısı vardı ki biliyorsunuz Ersin’i ve Rıdvan’ı hiç düşünmeden takıma almıştı. Benim de hiç beklemediğim bir görevdi. 100 günlük bir görev dönemim oldu, elbette hatalarım da vardı. Doğru kararlarımız kadar yanlış kararlarımız da olmuştur… Oyun sistemimizi ise herkes hatırlıyordur; bizim olduğumuz dönem Beşiktaş daima rakiplerinden daha fazla üstün oynayan taraftı. Sadece pozisyonları gole çevirme konusunda problem yaşamıştık ki bu da bireysel bir durumdu. Eğrisiyle doğrusuyla benim adıma gurur verici ve öğretici bir 100 gündü. Arada da Beşiktaş müzesindeki kupa sayısına katkı sağlamış olmak, benim için mutluluk vericiydi” ifadelerini kullandı.

Süper Kupa’nın hikâyesini aktaran eski Beşiktaşlı çalıştırıcı, “Ben o anı her hatırladığımda ve anlattığımda tüylerim diken diken olur. Kupayı kazanmaktan da ziyade, Beşiktaş’ın başında bir kupa finali oynamak bile çok güzeldi. Kupayı kazandık, ben ne yapacağımı da çok fazla bilmiyordum. Sadece takımla birlikte seremoniye katıldım. Oyuncuların geçtiği yerde oturdum, kaptanlarımız kupayı alıp önümüze getirdiler. Maç Katar’daydı biliyorsunuz. Seremonide çok güzel bir atmosfer vardı fakat o atmosferi Türkiye’de yaşamayı tercih ederdim. Atiba bana seslenmiş ama ben mutluluktan ne gördüm ne de duydum, sonra Pjanic ve Vida uyardı beni. Oyuncular sağ olsunlar beni o sevince ortak etmek istediler ve onlarla birlikte kaldırdım kupayı. Sonrasında oyuncularımdan da rica ederek kupayı bütün annelerimize armağan etmek istedim” dedi.

Görevi bırakma sürecini aktaran Önder Karaveli, “Başkanımız sağ olsun bana çok destek oldu o dönemde. İnsanlara bir türlü inandıramadık ama ayrılık talebi benden geldi ve başkanımız iki gün boyunca beni ikna etmeye çalıştı. “Ben gidişattan memnunum, en azından sezon sonuna kadar devam edelim…” tarzı cümleler kurdu fakat ben devam etmek istemedim. Ayrılma talebimin büyük bölümü de taraftarı olduğum Beşiktaş Kulübü’nün daha iyi yerlere gelmesi düşüncesiydi. O dönem zaten şampiyonluk yarışından uzaklaşmıştık, Türkiye Kupası’nda da Kayserispor’a elendik ki benim en çok içimi acıtan maçtı bu. Belki kazansak, kupayı da kazanıp Avrupa kupalarına katılacaktık. Haliyle bu dönemde ciddi bir enerji kaybı yaşadık hepimiz. Ben de belki bu düşüşü bir enerji değişimiyle değerlendirebiliriz, yeni gelecek ismin gelecek sezondan evvel camiaya adapte olabilmesi için kendi adıma bir Beşiktaşlılık duruşu sergilemiş oldum. Ben kendi Beşiktaşlılığımın yanı sıra kendi oğlumu da bu bakış açısıyla yetiştirdim; ben bütün takımları seviyorum fakat en çok Beşiktaş’ı seviyorum. Haliyle herhangi bir takıma, camiaya karşı düşmanlık beslemek anlamsız. Bu anlamda zaten gittiğimiz her takımın taraftarının da sevgisini, saygısını görüyoruz sağ olsunlar” yorumunu yaptı.

Kaynak: Ajansspor

Dünya Kupası bitişinin ardından ligimiz mutlaka etkilenecektir özellikle oyuncuların fiziki durumu açısından, bir kere oynana maçlar futbolcuların hiç dinlenmeden başlayıp oynadığı maçlar oldu.

23 yıldır teknik direktörüm, bu yılların büyük bölümü akademilerde geçti fakat artık Beşiktaş süreciyle beraber, Beşiktaş’taki teknik direktörlük süreciyle beraber artık kalan kariyerime dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir liginde hiç ayırt etmeksizin, innadığım bir kulüpte, inandığım projeyle teknik direktör olarak devam etmek istiyorum.

Türkiye’de de mümkün olduğu en yüksek ligde olmasını isterim ama bana doğru bir iş gelirse yani üçüncü ligde de ben çalışabilirim, çokta fazla ayırt etmem sahada olmaktan mutluyum.

Özkaynak düzeni malum, Serpil Hamdi Tüzün hocamızın 10 yaşında benim hayatıma kattığı, Beşiktaş minik takımında oynamaya başladığımızda ilk duyduğumuz Beşiktaş Öz Kaynak düzeninden gelen bir şeydir bu yani kaynağından en temiz yerinden işlmek üzere hocanın düşündüğü bir yapıdır, isimdir.

Genç oyuncuları çok seviyorum, genç oyunculardan asla vazgeçmemem ama yıllarca genç oyuncularla akademilerde çalışarak, onların oyunculuk değerlerini yükselterek, onları profesyonel takımlara hazırlayarak geçen ömrümde bazı günler geldi, hem medyada dinlediğimizde hem bazı sohbetlerde dinlediğimizde Beşiktaş A takım sürecinde değersizleştirildiğini gördüm bunun, bu beni gerçekten üzüyor ve kırıyordu. Sadece kendi adıma değil akademilerde çalışan ülkedeki bütün antrenör arkadaşlarım adına son derece üzücü bir şey insanlar orada hiçbir şey yapılmadığını, hiçbir şey çalışılmadığını, hiçbir şey üretilmediğini ısrarla söylüyor bende ısrarla şunu söylüyorum peki bu A takıma gelen oyuncular nereden geliyorlar? Gökten zembillemi iniyorlar? Hiçbir şey öğrenmeden nasıl oynayabiliyorlar?

U19 takımında beraber çalıştığınız bir oyuncuyla beraber  A takımda olmak, ona o şansı verebilmek benim adıma çok kıymetli idi bu gerçekten çok güzel ve keyifli bir şey.
Sadece Emirhan İlkhan değil arkasında başka oyuncularda vardı sahaya girebilecek Emirhan Delibaş, Berkay, Demir Ege Tıknaz ilerleyen günlerde Beşiktaş A takım oyuncusu adaylarındandır.

Hatta benim gönlümden geçen Demir Ege Tıknaz A takımda kaptanlık yapacak kapasitede bir oyuncudur ve inşallah buna ulaşır.

Bu çocuklara şans vermek güzeldi, arkada bu kaynak hep var ama mesele bu kaynağı doğru kullanmak, oyuncuları daha doğru zamanda oyuna sunabilmek. Emirhan, Rıdvan, Serdar bu gençler şimdi yurtdışındalar erken mi gittiler diye sorarsanız bana göre şimdi orada iseler demek ki zamanı gelmiş ama gittiklerinde fırsat bulma şansları az oldu Emirhan ve Rdıvan’ın belki Emirhan yaş olarak daha küçük olduğu için başka takımlara kiralık verilerek forma şansı yakalama durumuna gelebilir.

Kerem Aktürkoğlu olayı var, benim oynatmadığım gönderdiğim Başakşehir’den gönderilmesi kararını verdiğim bir oyuncu olsa Kerem bunu bilir ve maçtan önce yanıma gelip bana sarılıp aramızdaki o diyalog yaşanmaz. Ben kerem’in sadece bir maçlık antrenörü oldum U21 takımından U19 takımı maçına geldi  Başakşehir U19 takım sorumlusuydum , sarı kart cezasından dolayı bize geldi oynayabiliyordu bir maç için geldi ve tekrar U21 takımına döndü. Ben 1 maçlık antrenöyüm A takımın acıkış kararında ben yokum, A takımdan ayrılış kararında da ben yokum…

Spor Toto 1. Lig’de topladığı 7 puanla 12. sırada yer alan Adanaspor, Mustafa Kaplan’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna Önder Karaveli’yi getirdi. Turuncu-beyazlı ekiple 1 yıllık sözleşme imzalayan Karaveli, bugün Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

“Heyecanı kaybettiğim gün antrenörlüğü de bırakmayı düşünüyorum”

Adanaspor’un hak ettiği yerin Süper Lig olduğunu dile getiren Önder Karaveli, “Hayatım boyunca inanmadığım hiçbir şeyin içinde olmadım. Ne iş anlamında, ne de özel hayatımda hep inandığım ortamlarda bulundum. Bugün de burada olma sebebim Adanaspor’un bana anlattığı projeye inanmamdır. Furkan Akgül ile Bulgaristan’dayken telefonda görüştüm. Ben o telefon görüşmesi bittiğinde açık söylemek gerekirse Adanaspor’da olmaya karar vermiştim. Asıl kararı ise 1 sonraki güne bıraktık. Ben kendi adıma kararı vermiştim, çünkü beni heyecanlandırdı. O heyecanı kaybettiğim gün antrenörlüğü de bırakmayı düşünüyorum” diye konuştu.

“Tek isteğimiz Adanaspor’un iyi olması”

Beşiktaş’ta yaşadığı süreçten de bahseden Karaveli, “Ben bir gün tesise sabah U19 Teknik Sorumlusu olarak girdim. Akşamında A takım teknik sorumlusu olarak ayrıldım. Başlangıcı böyle oldu. İnsanın taraftarı olduğu kulübü çalıştırması kadar zor bir şey yoktur. Bir yandan güzel ama bir yandan da zordur. Adanaspor ile ilgili de benim talip olduğum şey burada çok genç bir takım var. 23.7 yaş ortalaması olan bir takım var. Bu benim için harika bir şey. Genç oyuncuları ve ülkenin gençlerini seviyorum. O gençlerin enerjisini doğru oyuna çevirebilirsek çok daha farklı durumlar, sonuçlar ortaya çıkacaktır. Ben ve beraber çalışacağımız arkadaşlarımızın tek düşündüğü şey Adanaspor’un iyi olması. Tek isteğimiz bu” ifadelerini kullandı.

“Ahmet Nur Çebi’ye çok teşekkür ediyorum”

Adanaspor’a gelirken Beşiktaş’tan ayrılmanın kolay olmadığını aktaran Önder Karaveli, “Biz sezon başında Ahmet Nur Çebi başkanımızla bu görev için konuşurken o da benim teknik direktörlük ile ilgili isteğimi biliyordu. Karşılıklı mutabık kaldığımız bir konuydu. ‘Eğer hocam bir gün bir takım teklifte bulunur, bu da hem seni hem de bizi mutlu ederse bu izni sana vereceğiz’ demişti. Bu konuda aylar öncesinden anlaştığımız için Adanaspor’dan gelen teklif neticesinde başkanımızdan izin istedim, o da verdiği sözü tuttu. Kendisine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Altyapısında futbol oynadığı, hocalık yaptığı, A Takım’da teknik direktörlük yaptığı Beşiktaş’a sosyal medya hesabından veda eden Önder Karaveli, paylaşımına “sevdiğine veda edilmez” notunu düştü.

Önder Karaveli’nin paylaşımında, Beşiktaş’ta kazandığı Süper Kupa seramonisinden bir fotoğrafa yer vermesi dikkat çekti.

İşte Önder Karaveli’nin paylaşımı:

Milliyet Gazetesi’nden Serdar Sarıdağ’ın haberine göre; Adanaspor, geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ın yerine göreve getirilen Önder Karaveli ile prensip anlaşmasına vardı. Önder Karaveli’nin Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ile görüştüğü ve Adanaspor’a gitmek için müsaade istediği öğrenildi.

Önder Karaveli’nin bu gelişmenin ardından Adanaspor’la anlaşma sağladığı öğrenildi. Önder Karaveli’nin Pazartesi günü Adana’ya giderek resmi sözleşmeyi imzalaması bekleniyor.

Yönetim Kurulumuzun kararıyla Futbol Gelişim Direktörlüğü adı altında oluşturulan bu departmanın başına geçtiğimiz sezonda 3.5 aylık süreçte Futbol A Takımımızı çalıştıran Önder Karaveli getirildi.

Özkaynak ile A takım arasında köprü vazifesini görecek olan Futbol Gelişim Direktörlüğü’nün temel amacı; Beşiktaş Futbol Akademimizden mezun olan veya olacak tüm oyuncularımızın A takım seviyesine yükselirken yaşadığı zorlukları minimum seviyeye indirmektir.

Futbol Gelişim Direktörlüğü’nün başlıca görevleri; Akademi ile A takım arasındaki iletişimi sağlarken, aynı zamanda altyapı sporcularının gelişimini takip ederek onlara özel antrenmanlar planlamak, teknik, taktik, fiziksel ve psikolojik açıdan A takıma hazır hale getirmek olacaktır. Bunların yanı sıra Akademide belirlenen elit oyuncuların aileleri ile de temas kurularak bilgilendirecek ve oyuncunun futbol dışı hayatına da destek verilecek.

Gerek yurt içi gerek yurt dışında bulunan farklı akademilerdeki sporcuların gelişim süreçlerini takip edip hem Akademi hem de A takıma raporlayacak olan Futbol Gelişim Direktörlüğü, oyuncuların Akademide bulunduğu süreçte ise sosyal ve kültürel açıdan da sürekli eğitilmesini sağlarken Beşiktaş altyapı felsefesini benimsetip sürdürülebilir hale getirecektir.

Başarının yalnızca bir ekip ile gerçekleşebileceği bilincinde olan Beşiktaş JK Futbol Gelişim Direktörlüğü, hem Futbol Akademisi hem de A takım ile birlikte kol kola çalışıp, Beşiktaş için her zaman var olan ve Kulübümüzün DNA’sı haline gelmiş genç oyuncu yetiştirme olgusunu bir ileri seviyeye taşıyıp daha da profesyonel hale getirerek; fiziksel, ruhsal ve sosyal anlamda gelişmiş zeki, ahlaklı, saygılı ve Beşiktaşımızı temsil etme bilincinde olan sporcuların yetiştirilmesine katkıda bulunacak ve Özkaynak düzeninin Beşiktaşımız için önemli bir gelir kalemine dönüşmesini sağlayacaktır.

Kulübümüz bünyesinde hayata geçirilen Futbol Gelişim Direktörlüğü’nün camiamıza hayırlı olmasını temenni eder, Futbol Gelişim Direktörlüğü görevine getirilen Önder Karaveli’ye çalışmalarında başarılar dileriz” denildi.

Karaveli 3 ayda neler yaşadığını, başkan Ahmet Nur Çebi ile ne konuştuğunu, Süper Lig’den teklif alıp almadığını ve Beşiktaş’ta devam edip etmeyeceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

‘Yurt dışındaki genç Türk oyuncuları takip ettik’

Radyospor’da yayınlanan Spor Kazanı programında Özgür Sancar’a konuşan Karaveli, “2 ay oldu ayrılalı. Bu sadece dinleme ile değil Beşiktaş’taki çalışmaları devam ettirerek geçti. Kiralık oyuncuların performanslarını görmek için iyi bir fırsattı. Yurt dışındaki genç Türk oyuncuları takip ettik. Kerem’i geri döndürmüştük Uşak’tan. Kerem’in performansını takip eden antrenörlerden olumlu bilgiler alıyordum. O pozisyonda Rosier tekti. Ceyhun Bey ile geleceğe dair sohbetler ediyorduk. Buraya bir oyuncu lazım dedim. Kerem’i söyledim. Kerem’i de bedelsiz şekilde geri aldık. 3 maçta da sahada oldu. Oynadığı 3 maçta da kusursuza yakın oyun oynadı. Bu durum hem beni hem de kulübü iştahlandırdı. Sezon başı kampında bu oyunculardan bazıları yer alacak. Umarım tutunabilirler. Bu oyuncuların dönüşü ekonomik anlamda da çok büyük fayda sağlayacak.

‘Emirhan İlkhan ile U19’da beraber başladık’

“22 yılını gençlere adamış bir insanı, genç oyuncuyu oynatıp, oynatmamak üzerine eleştirmek abesleşti. Emirhan İlkhan ile U19’da beraber başladık. Gelecekle ilgili ışık saçan oyunculardan biriydi. Sonra Beşiktaş A takım teknik direktörü olduktan sonra bu gençlere şans vermeyi düşünüyordum. İlk 4 maç ve 1 kupa maçında o oyuncuların hiçbiri yoktu. Sonra Süper Kupa finaline gittik. Finale giderken de takımımız tam olsaydı, o çocuklarımız orada büyük ihtimalle olamayacaktı. Ama eksilmeler olabilir düşüncesiyle 5 oyuncu belirlemiş ve listeye vermiştik. Final maçında 16 kişilik kadroda 2 tane yedek kalecimiz yazılıydı. O maç da Emirhan’ın ilk maçıdır.

‘Geriye döndüğümde evet keşke biraz daha iyi gitseydi diyorum’

Önder Karaveli, final maçında oyun 1-1’ken Emirhan İlkhan’ı sahaya sürdü. Sonrasında Rizespor maçında ilk 11 olarak oyuna başladı. Biz o maça kovid nedeniyle katılamadık. Bir de gol attı. Sonra Gaziantep maçında oynadı. Peşinde 3 maç Emirhan’ı sahaya sürdük. Ama performansı çok da yeterli değildi. Emirhan’ın performansı iyi olmadığında sert eleştiriler de oluyordu. Emirhan’ın yaşadıklarını ben biliyorum. Onunla sürekli konuşuyorduk. Kalan maçlarda da fazlaca şans bulamadı. Geriye döndüğümde evet keşke biraz daha iyi gitseydi, sahada o da olabilseydi diyorum ama o günkü şartlar bunu gerektiriyordu. Son bölümde Emirhan’ın şans bulduğu maçlarda iyi oynadığı zaman gördün mü hocam, utanıyor musun diyorlardı. Emirhan iyi oynadığında en çok sevinen benimdir.

‘İyi günlerinde herkes yanında zaten’

’18 yaşındaki bir çocuğu çok göklere çıkardığınızda bununla mücadele etmesi kolay değil, çok dip yaptığınızda da mücadele etmesi kolay değil. İyi günlerinde herkes yanında zaten. Ben zor günlerinde onlara yardımcı olan kişi olmak istiyorum.’

‘Şenol Güneş’e kırgın değilim’

Şenol Güneş büyük bir isimdir. Ona kırgın değilim. Ama benimle ilgili açıklamaları… Altyapı teknik direktörü olmak beni rahatsız etmez çünkü doğrudur. Çoğunluğunda bana görev verilen yer altyapıydı. Bu beni rahatsız etmedi ama bunu söylemeye gerek var mıydı, ayrı bir konu… Ama benim bu kırgınlıklarla zaman geçirecek vaktim yok. Bunlarla ilgili vakit kaybetmek istemiyorum.

‘Beşiktaş’ın kaleci transferine ihtiyacı yok’

Ersin Destanoğlu, Mert Günok ve Emre’yi çok zorlayacak isimler de altyapıdan geliyor. Beşiktaş’ın kaleci transferine ihtiyacı yok.

‘Biz Ahmet Başkanla Beşiktaş U19 takımının maçında karşılaştık’

Beşiktaş daha önce oluşturulan altyapının mirasını yiyor, başka yatırım yapılmıyor şeklinde söylenenler yanlış. Orada görev yapan antrenörlere saygısızlık olur bu. Ahmet Bey’in yaklaşımını da biliyorum. Biz Ahmet Başkanla Beşiktaş U19 takımının maçında karşılaştık. Önem vermeyen başkan orada olur mu, olmaz. Ben daha önce şahit olmuyordum. Oradan sorumlu yöneticilerin maçı izliyor olması o çocuklar için o kadar önemli ki. Bu desteği görmek oyuncuları motive ediyor.

‘Emirhan’la ilgili en az emeğe ben sahibim dedim’

A takıma bir oyuncu çıkıyorsa, ona tek başına sahiplenmeye karşıyım. Emirhan’la ilgili en az emeğe ben sahibim dedim. Emirhan’a bir sürü çalışanın katkıları vardır. Bu tip şeylerde oyuncuları benden dolayı oldu demeyi doğru bilmiyorum. Bir gün ben de bir oyuncu için sadece ben derse beni de eleştirin. 1 hafta önce kupayı alan Rıza Çalımbay, Sergen Yalçın, Ziya Doğan ve ben Hamdi Serpil Tüzün oyuncusudur.

‘Beşiktaş bir model oluşturacak’

Türkiye’de en büyük sorun U19’a kadar başarılı gelen oyuncuları 18-22 yaş arasındaki problemler, A takıma geçiş sırasında yaşanan sorunlar, fiziksel ve zihinsel sorunlar, kiralık giden oyuncuların dışlanmış gibi hissetmesi gibi birçok şeyi koordine etmek gerekiyor. Burada büyük eksiklik var Türkiye’de. Biz Beşiktaş olarak bu eksikliği kapatacağız. Dünyada bunu çok düzgün şekilde yapan kulüpler var ama 1 tane modeli alıp getirmek yanlıştır. Türkiye’nin kültür kodları farklıdır. Ben kendi modelimizi oluşturmaktan yanayım ve Beşiktaş bunu yapacak. Beşiktaş bir model oluşturacak ve Bayern Münih, Ajax gibi modelleri inceliyorsak umarım bir gün dünyanın farklı yerlerinden gelip Beşiktaş modelini kendi takımlarına entegre etmeye çalışacaklar.