Beşiktaş’ın kalecisi yok!

Beşiktaş’lı taraftarlar Trabzonspor Maç’ı öncesi tribünleri boş kalmayacak şekilde doldurup, takımlarını derbide yalnız bırakmayıp büyük destek vererek takımlarına sahip çıktıklarını gösterdiler. Bunda en büyük etken Sergen hocanın takıma oynattığı pozitif futbolun etkisi büyük.

Maça gelecek olursak, maça seyircisinin desteğini arkasına alan Beşiktaş ’lı futbolcular oyuna istedikleri gibi başlayıp oyunun hakimiyetini ele geçirecek bir futbol yapısıyla başladılar. Ne oldu demeden Trabzonspor’un ilk atağında Son haftaların formda golcüsü Sörloth’un ayağına gelen ilk topta kaleci Karius’u avlamasıyla maça 1-0 önde başladılar. Karius’un kalesine gelen ilk topta golü kalesinde görmesi maça ısınamadığı yanlış yer tuttuğu İçin kalesinde golü görmesine neden oldu.

Beşiktaş’lı futbolcular erken yedikleri golün etkisinden çabuk kurtulup oyunu Trabzonspor yarı sahasına yıktığı görüldü, pozisyonlar buldu ama golü bulamadılar, Bunda en büyük etken Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ın çıkardığı toplar ile Beşiktaş’ın gol armasını engelledi. ilk yarı gol pozisyonu dışında Trabzonspor’a pozisyon dahi vermeyen bir Beşiktaş takımı vardı sahada, soyunma odasına 1-0 ‘lık mağlubiyetle gidildi.

Karşılamanın 2. Yarısına Beşiktaş baskılı bir şekilde başladı, sağlı sollu ataklar ile Trabzonspor kalesine atak üstüne atak yapıyor Trabzon kalesini bunalttığı anlarda gol geliyorum sinyalini veriyordu. Bir önceki hafta Trabzonspor maçını izlediğimde Trabzon’un 60. Dakikalarda oyundan düştüğünü gözlemlemiştim, Beşiktaş’ın attığı 2 gol 57 ve 64. Dakikalarda gelmişti, yani Trabzonspor’un oyundan düştüğü anlarda bulmuştu Beşiktaş golleri. Buda gözlemimin doğruluğu ortaya çıkarmıştı.
Beşiktaş 2-1 öne geçtikten sonra sahada oyunun tek hakimi olduğunu gördük, Trabzonspor’un sol tarafında verdiği açığı, Gökhan Gönül’ün Sağ taraftan belkide sezonun en fazla depar attığı maçlardan bir tanesini yaşadı diyebiliriz.
Trabzonspor’un sol tarafında verdiği açıkları Lens ile yakalama şansı bulmuşken Sergen hoca Lens&Diaby değişikliğine gitmesi bir anda el freni çekmesine neden olduğunu gözlemledim. Çünkü Lens boş alan topçusu tam sevdiği alanlardı, Diaby ise Bırakın koşmayı Yürüyemiyen bir futbolcu maçın son anından kaçırdığı gol ile de Trabzonspor’un maça ortak olmasını sağladı resmen.
Maçın son anında Beşiktaş’ın golünü atan Boateng’in sakatlanarak oyundan çıkması Beşiktaş’ın oyun olarakta geri gittiği farkedildi. Oyuna Boateng’in yerine Boyd’u alan Sergen hoca ortaya Diaby’i çekip Boyd’u sağa aldığını gördük.
Beşiktaş’ın 3. Golü atacağı pozisyonları buldu ama kaleci Uğurcan’ı geçemedi, Beşiktaş 3. Golü bulmuş maç 4, 5 olabilirdi.Buna Beşiktaş’lı futbolcuların beceriksizliğimi yoksa kaleci Uğurcan’ın kalesini gole kapatmasımı diyebiliriz ne dersek diyelim Beşiktaş’ın karşı kalede atamadığı golü maçın uzatma anında Beşiktaş’ın çıkarkan kaptırdığı topu kendi kalesinde gol yemesine vesile oldu. Arka direğe atılacağı topu iyi hisseden Sörloth attığı gol ile takımını yenilgiden kurtaran golü atıp gitti denilen maçtan takımının bir puanla ayrılmasını sağladı. Maç boyunca Beşiktaş kalesine 3 top geldi, bunlardan 1 tanesini çıkaran Karius 2 tanesini yedi. Beşiktaş kalesine gelen 3 toptan 2 si gol oluyorsa kaleciye gerek yok, Beşiktaş takımı kalecisiz oynuyor resmen ha kaleci var ha yok. Ve Beşiktaş teknik heyeti hala bu kaleciye yer veriyor işin ilginç tarafıda bu.

Beşiktaş bu akşam son dakikada yediği gol ile maçtan beraberlik ile ayrıldı, maçın genelinde üstün bir oyun sergileyen son zamanların en iyi futbolunu oynayıp Trabzonspor’u sahadan silen Beşiktaş’lı futbolcular Maçın sonucu bu olmamalıydı dedirtti. Maalesef futbolun kuralı bu, atamayana atarlar sözü bu akşamda gerçekleşti. Diaby’nin kaçırdığı golün cezasını Sörloth kesti.

‪Golcü olmak baska birşey, Sörloth ikinci golde de ilk golde de bunu ispatladı, ilk golde nereye vuracağını, 2. Golde nereye koşup golü yapacağını cok iyi bildi. Trabzonspor Sörloth’u almak ile super is yapmış.

Ben Oynadığımız oyundan müthiş keyif aldım, Trabzonspor’a top göstermediğimiz bir futbol akşamında galip gelememenin burukluğunu yaşadık.

Ali ENGİN