Ne yapıp edip bu kupayı Beşiktaş ‘ın müzesine getirsinler kendilerine affetsinler.

İki ayaklı maçın ilk yarısı deplasmanda golsüz geçildi. 2. Yarısı Beşiktaş ‘ın sahasında oynayacağı için Beşiktaş biraz daha avantajlı duruma geçti diyebiliriz.

Maçın geneline baktığımızda ilk yarısı daha çok koşan alanları kapatan bir Ankaragücü vardı sahada. Verilmeyen bir golü ofsayt gerekçesi ile, birde direkten dönen topu vardı. Beşiktaş ‘lı futbolcular ilk yarı o kadar çok top kaybı ile oynadılar ki kaptıkları bütün topları rakiplerine geri verdiler

Karşılaşmanın 2. Yarısına Serdar hoca 2 değişiklik ile Rashica ve Umut Meraş ‘ı oyundan alıp, Cenk ve Masuaku’yu oyuna dahil etti.

Masuaku’nun girişi ile Beşiktaş ‘ın sol kanadındaki yara kapanmış oldu.

Beşiktaş maçın 2. Yarısı daha dertli toplu rakip Ankaragücü ilk yarı çok efor sarfetmesi 2. Yarıya ilk yarının aksine kendi sahasından çıkmayıp Beşiktaş ‘ın üstüne gelmesini bekledi.

Beşiktaş’ın kendisinden çok şey beklediği Muci çok pas hatası ile oynadığı karşılamayı öyle bitirdi.

Beşiktaş takımında karşılaşma boyunca şu oyuncu iyi diyebileceğimiz bir oyuncusu yoktu. Biraz sahaya ağırlığını koysalar ilk maçtan turun biletini kapmış olurlardı.

Ali ENGİN GündemBJK

Ramazan bayramının 3. Günü kulüpte Geleneksel bayramlaşma töreni vardı, bizler kongre üyeleri divan üyeleri büyüklerimiz hepimiz orada bayramlaşma için yerimizi almıştık. Başkan Hasan Arat bayramlaşma töreni için müze kapısından içeri girmeye çalışırken taraftarların sevgi selinden içeri girmekte zorluk yaşadı. Beşiktaş ‘lıların fotoğraf çekilme isteklerini kırmayıp hepsiyle tek tek fotoğraf çektirdi, hani Hasan Arat başkan için kibirli sözü kullanılıyor ya bazıları tarafından, o kişiler bayramlaşma törenine gelseler keşke Hasan Arat’ın herkes ile tek tek ilgilenip tokalaşıp bayramlaştığını görseler sonrasında fikirleri değişirdi kesin. Hasan Arat başkan konuşacağı kürsüye çıktığı an Beşiktaş ‘lı sporcuları kürsüye davet edip hepsini onore etmesi ayrı bir güzellikti. Hep birlikte bayram pozu vermek için Kartal heykelin başına geldiğimizde Hasan Arat başkan Beşiktaş ‘ta görev yapmış iki Güzide divan başkanı Şeref Nasır ve Yalçın Karadeniz ‘i yanına çağırıp öyle poz verilmesini istemesi varya Hasan Arat başkanı gözümde bir o kadar yüceltti. Büyüklere saygıda kusur etmeyen onları onore eden başkan Hasan Aratı tebrik ediyorum.
Bayramlaşma töreninde Başkan Hasan Arat ve Eski divan başkanları bayramlaşmaya gelmiş ne hikmetse BeşiktaşJK yönetim kurulundan ve Beşiktaş kurullarında görev yapan kurul başkanlarından ne Divan, ne Denetleme, Ne Sicil nede Disiplin kurulundan başkan veyahut ekip arkadaşlarından bir tanesi olmamasını yadırgadım açıkçası. Bayramlaşmak birlik beraberliğin pekiştiği günlerden bir tanesidir, Beşiktaş ın birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu günlerde böyle günlere önem verilmemesi çok üzücü.

Ve geliyoruz, Beşiktaş Samsunspor maçına kötü gidişata rağmen taraftar stada Beşiktaş ‘ı izlemeye koşmuş ama maalesef sonuç yine kötü skorla bitmiş taraftarı staddan boynu bükük ayrılmasına vesile olmuş.
Bu sonuç sonrası Beşiktaş yönetimi acil toplanıp Santos hoca ile yolların ayrılması, Serdar Topraktepe ile sezon sonuna kadar takımın başında olması kararı alınmış.

Beşiktaş takımı için varsa yoksa sezonu kurtaracak olan Türkiye kupasıdır. Böyle rezil bir sezonu ancak Türkiye kupasını müzeye getirmek sezonu kurtarır, başka kötü bir sonucu düşünmek bile istemiyorum.

Ali ENGİN GündemBJK

Ligin ilk yarısında Tüpraş Stadyumu’nda oynanan maçı Muleka’nın golüyle 1-0 Beşiktaş kazanmıştı.

Süper Lig’in 31. haftasında karşılaşacak iki ekip, Mahalli İdareler Genel Seçimi sebebiyle maçı hafta sonu yerine 4 Nisan Perşembe günü oynayacak.

GundemBesiktas.com

Maç başlıyor rakibe ne bir baskı ne bir top kapma, bekleyelim rakip bize gelsin, topu kaptıktan sonra ağır ağır kağnı arabası gibi rakip alana geçmek ancak şu an Beşiktaş ‘lı futbolcularda var.

Ligi kafalarında bitirmişler adeta.

Son haftalarda bir de erken gol yeme hastalığı bulaştı değmeyin keyfimize.

Oh ne ala !!!

Arkadaş bir tepki verin, bir reaksiyon gösterin üzerinizde Beşiktaş forması olduğunu unutmayın sevgili futbolcular.

Bizler Beşiktaş’ın bu ruhsuz oyununu görünce sıkılıyor bunalıyor krize giriyoruz. Ikıla sıkıla Beşiktaş ‘ın maçlarını izliyoruz, önceden iki kolumuzu bağlar geriye yaslanır Beşiktaş’ın sağlı sollu ataklarını, kaleye çekilen harika şutlarını, geriden kurulan oyundan orta sahada yapılan verkaçlar ile rakip alana geçişleri izlerdik keyif alırdık. Yenemesek bile oynanan oyun keyif verirdi. Hiç olmaz ise oynadık top bizi sevmedi olmadı arkadaş derdik.

Şimdiye bakıyoruz ızdırap çekiyoruz arkadaş ızdırap.

Beşiktaş takımı sıradan bir takım hüviyetini aldı, 2. Sınıf bir takım olduk.

Rakipler artık Beşiktaş’tan çekinmez korkmaz oldular.

Beşiktaş karşısında en rahat oyununu oynuyorlar ve Beşiktaş ‘lı mağlup edip 3’lü çekiyorlar.

Hey gidi Beşiktaş, nereden nereye geldik ?

Saha içinden kimleri sayalım ?

Şu iyiydi diyebileceğimiz bir tane futbolcu gösterin Allah aşkına !

Bundan önceki yazılarımda belirtmiştim, Beşiktaş 2 ileri 1 geri diye.

İki galibiyet alıp 3. Cü galibiyeti bir türlü alamamış ya berabere kalmış ya yenilmişti. Şimdi o 2 galibiyet serileri mağlubiyete dönüştü arkadaşlar.

Beşiktaş bu girdaptan nasıl kurtulur ?

Şu anki futbol ile o kadar zorki.

Allah’tan elimizde bir tek Türkiye kupası kaldı.

Beşiktaş’lı futbolcular ne yapıp edip canlarını dişlerine takacaklar, şu an 1 koşuyorlarsa kalan son 3 kupa maçında 5 koşacaklar o kupayı müzeye getirecekler ve sezonu kupayla kapatacaklar bunun başka izahı yok. Kendilerini ancak öyle affettirirler.

Ali ENGİN GündemBJK

Akşam Galatasaray Beşiktaş ı yenmedi Beşiktaş kendi kendine mağlup oldu açıkçası golüde kendi oyuncusu kendi kalesine attı.

Sezon’un en kötü Galatasaray’ını yakalamışsın. İstediği gibi hücum yapamıyor, çok adamla rakip alana inemiyor, ürküyor maçtan . Yenilmeden buradan çıkmalıyım düşüncesi Cimbom’a oyun alışkanlığını değiştirtiyor. Sağdan Barış Alper, soldan Kerem ile hücumda çabukluk yakalayıp skoru erken bulalım, Mertens ve Torera ile göbeği koruyup buradan 3 puan ile ayrılalım diye kısır bir düşünce içine girdi erken golü bulunca. Erken gelen gol Beşiktaş’ı bozarken, Galatasaray ise anlamsız bir koruma içgüdüsüne girip eski halinden uzak bir oyun sergiledi. Okan hoca, dersini iyi çalışmış ve Beşiktaş’ın defolarından yararlanmayı düşünürken, Beşiktaş’ın ise yine ne oynadığını anlayamadık maalesef. Rakip 3 kişi

ile Beşiktaş’a pres yapıp defanstan çıkmasını engellerken, Beşiktaş etkili ayaklarını oyunun kenar bölgelerine atıyor ve maçı adeta kendi eli ile rakibine teslim ediyordu. İlk yarıda iyi olmamasına rağmen sahanın hakimiyetini ve oyunun kontrolünü elinde bulunduran Galatasaray, Beşiktaş’ın mücadeleye ortak olmasına izin vermedi.

İkinci yarıda yapılacak hamleler ile oyun lehimize döner mi diye boşuna bekledik. Çünkü, Santos ihtiyaç olan zamanda değil, kendi istediği zamanda değişiklikleri yaptı. Bu da Beşiktaş’ın kazanmasına yetmedi. 60-70 nci dakikalarda takım irtifa kazanmışken gerekli hamleler yapılmayınca yani Cenk ve Semih değişikliği yapılmayınca ya da geç kalınınca tekrar oyun hakimiyetini Galatasaray’a kaptırdık. Mertens ve Torera kazandıkları topları dripling ile rakip alana taşırken, onların boşaltacakları alanları Kerem ile kapatan ve sorumluluk alıp profesyonelliğin gereğini yapan Galatasaray’lı oyuncular Beşiktaş’lı oyunculara göre daha iyi mücadele ettiler.  Beşiktaş’ta ise, Muçi’den başka topu ileriye taşıyabilecek oyuncunun olmaması, onun da önünün her seferinde 2 kişi ile kesilmesi Beşiktaş’ın rakip kalede etkili olmasını engelledi. Daha sonra oyuna giren Gezzal’ile birlikte rakip kale önünde 2-3 fırsat yakalamamıza rağmen başarılı olup, tabelayı değiştiremeyince sahadan mağlubiyet ile ayrılmak kaçınılmaz oldu.

Beşiktaş’ta, eteklerdeki taşların dökülme zamanı geldi. Doğru adamlar gönderilip yanlış adamlar ile yola devam edilmesine sebep olanlar hesap vermeli. Bu gidiş iyi gidiş değil. Böyle giderse seneyi de kaybedeceğiz, haberiniz olsun.

Ali ENGİN GündemBJK

Türkiye’de bildiğim kadarıyla henüz böyle bir çalışma yapılmadı. Rahmetli Tuğrul Yenidoğan, BJK TV’de arşivlerden derlediği kısa programlar yapmıştı ve hepimiz ilgi ile izlemiştik.
Beşiktaş camiasındaki film sektöründeki taraftarlara sesleniyoruz. Bize de yakışmaz mı böyle bir belgesel? Gelecek nesiller için harika bir bilgi aktarımının yanı sıra kulübe getireceği maddî katkı da cabası.
Her şey sadece kulüpten beklenemez. Kulübe götürülecek bir teklif eminim ki yöneticiler tarafından ilgiyle karşılanacaktır.

Moda Kartalları…

Çok merak ediyorum, Beşiktaşlı oyuncular mı böyle oynuyorlar yoksa Santos mu takımı böyle oynatıyor. Bu takım ligin sonuncusu karşısında bu kadar baskı yedikten ve rakibe mahkum oynadıktan sonra, oynaması için rakibine bu kadar büyük alan bıraktıktan sonra önümüzdeki hafta oynayacağı Galatasaray maçını düşünemiyorum bile ! rakibe kendi alanında pres yapamıyorsun, onun alanında yapamıyorsun, takım olarak önde baskı kuramıyorsun, önde basmayı düşündüğün anda rakibi takip etmediğin için geri dönemiyorsun, bloklar arasında büyük bir boşluk bırakıyorsun, böyle bir takım Galatasaray karşında ne yapar gerçekten çok merak ediyorum.

Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, şu anda Türkiye’nin en çabuk ve en iyi top oynayan 2 takımından birine karşı böyle sistemsiz ve isteksiz oynarsanız maç bitsin diye dua edersiniz haberiniz olsun.

Beşiktaş’ın, kendi gücünü bilen ve yetenekli oyuncuları olmamasına rağmen kapasitesinin üstüne çıkan ve oynamak için müthiş bir özveri gösteren rakibi karşısında ilk yarıda yapabildiği tek şey Semih ile bulduğu harika gol. Koca ilk yarıya sığan tek güzel hareketin genç oyuncudan geldiğini görünce diğerlerine söylenecek çok söz var. Cenk’in sadece hücumu düşünmesi ve defansa yardıma gelmemesi, Muçi’nin maça bu kadar isteksiz başlaması ve onun performansına yakışmayacak bir oyun sergilemesi ve absürt bir alanda oynatılması, Al Musrati ve Gedson’un ilk yarıda takımı hücuma taşımada ve defansif yönde kötü bir performans sergilemesi İstanbulspor’a oynaması için rahat bir alan  bırakması ve topa az sahip olması, Beşiktaş’a hiç ama hiç yakışmadı. Tamam, ikinci yarı takım olarak ağırlığımızı koyarız oyunu ve skoru değiştiririz diye düşünüyorduk ama boşa geçen bu ilk yarının da hesabının ödenmesi gerekiyor ilgiler tarafından.

Gedson’un ikinci gol öncesinde Muçi ile ortaklaşa pres yaparak kazandığı topu ceza alanı üstüne kadar taşıması, attığı ara pasına Muçi’nin ustalık kokan şutu ile golü atması karşısında, acaba bunları neden ilk yarı yapmadılar diye düşünmeden duramıyorum. Acaba, Santos tarafından özgürlükleri mi kısıtlanıyor bazı oyuncuların.

Bana göre Beşiktaş’ın en büyük sorunu, hangi alanda pres yapıyor ise o alanda çok büyük boşluk bırakması. Rakip, İstanbul olunca bu boşluk skor olarak yansımadı ama başka takımlara da böyle rahat oynayacakları alan bırakırsak vay halimize. 50 nci dakikadan sonra 70 nci dakikaya kadar yaptığımız iyi şeyleri tekrar tekrar izleyip bu sürenin çoğalmasını sağlamalıyız

Şunu kabul edelim, biz takım olarak rakip alanda pres yapmayı beceremiyoruz. O zaman bırakın rakip üstümüze gelsin onları orta alanda karşılayalım, defansı öne çıkarıp alanı daraltalım ve rahat dolaşacakları alan bırakmayalım ama biz de lütfen biraz koşalım. Kazandığımız topu da Muçi gibi usta ayağa teslim edip, filmin sonunu izleyelim.

Ali Engin

Beşiktaş camiası ve bu oyunu sevenler her takıma eşit adalet beklemekte ve birgün bu adaletin herkese lazım olacağını hatırlatmaktadır. Bizler bu beklentiyi bir kere daha hatırlatıyor ve asli görevini yapmayanları şiddetle kınıyoruz. Sergilenen bu zihniyet futbolumuza hiç bir faydası yoktur, futbolseverleri ise gereksiz bir ayrılık içine sokmaktadır.

Beşiktaş gibi bir takım ilk yarıda topu oynaması için rakibine bu kadar vermez. Oyunun ilk 30 dakikasında  rakibine bu kadar mahkum oynamaz. Beşiktaş, kendi sahasında rakibine baskı kuracağı ve oynadığı oyun ile rakibinin başını döndüreceği bir oyun sergileyeceğine,  ne oynadığını bilmeden oynamaz, oy-na-ya-maz. Dün akşamki Beşiktaş ilk yarıda böyle idi. Önde Konya sporlu oyunculara baskı kuracaklar, organize olamıyorlar, belli bir planları yok. Rakip bu baskıdan hemen kurtulup takım halinde hücuma kalkıyor, baskı yiyeceklerine  rakiplerine baskı kuruyorlar. Allah’tan tabelayı değiştirecek kaliteli oyuncuları yok ta akınları tehlike yaratmadan önleniyor. Tepki vermeyen ve işi olacağa bırakan bir takım görüntüsünde olan futbolcuların bu kadar kötü olmalarına rağmen hemen maçın başında Semih ile gol kaçırması enteresandı. Buradan da şunu anlıyoruz; Beşiktaş, takım oyunu yerine bireysel yetenekli oyuncuları ile maç alabilir. Hoca, dışarıdan müdahale ederek bu oyunu çeviremiyor ise Muçi gibi oyuncular çıkacak ve takımın hafızasında  ve genlerinde olmayan topu taşıma ve ceza alanı üzerinden şut atma gibi özelliklerini sergileyerek oyunun gidişini değiştirecek. Ya da orta saha ile forvet arasında müthiş bir iletişim kurup takımın hücum organizasyonlarını yöneten Al Musrati gibi bir jokerin olacak. Beşiktaş takımının oyuncularının, oynadığı oyuna isyan etmeleri gerekirken kabul etmeleri kötü bir alışkanlık. Bir lider olduğu zaman sahada, diğerleri de toparlanıyor, dün akşam bunu gördük. İlk yarıda yürüyen Fernandes ikinci yarıda kendine geldi, oyuna destek oldu ve Musrati ile iyi bir ikili olacağının işaretini verdi.

Beşiktaş’ın galibiyetinin en güzel tarafı, kaleye hemen 15 tane kadar etkili şut atılması ve  Muçi’nin bu özelliğinin bize olumlu katkı sağladığı idi. Geçen haftalarda ve dün akşamın ilk yarısında bilhassa sağ kanattan Onur ile rakip ceza alanının korner çizgisi bölümüne kadar inip oradan tekrar ortaya önce Fernandes ve sonra da Necip’e geri dönmeye ne gerek var diye bağırdık durduk bu sütunlardan. Arkadaş, indiğin o bölgeden ceza alanına ikiye bir yap, içeriye  koşu yap, aç önünü arkadaşının sana pas atmıyorsa , kaleye şut atması için fırsat ver. Aklın önde olsun, hemen geriye dönmeyi düşünme. Büyük düşünün, sorumluluk alın ve hocaya inat önde baskı kurun. Kurun ki, goller erken gelsin ve rahat edin.

Masuaku’nun geri dönüşü, Al Musrati ve Muçi’nin olumlu katkıları sayesinde bilhssa ikinci yarıda kendine gelen Beşiktaş’ın ilk yarıdan alması gereken dersi aldığına inanıyorum. Bu arada genç Semih’e hangi  mevkide olursa olsun bu takımın ihtiyacı var, onun yaşının gençliği ve tecrübesizliği ona hata yaptırabilir, susacak ve ona sahip çıkacağız. Böyle önemli bir yeteneği zaten zor bulduk, hemen kaybetmeyelim.

Ali ENGİN/ GundemBesiktas.com

Yeni MHK Başkanı olacağı konuşulan Varol, yeni adıyla X eski adıyla Twitter’da ”Çarşı Grubu ‘Her yer Taksim her yer Direniş’ dedi ve sahayı işgal etti. Sonuç Beşiktaş için kötü olacak.” şeklinde paylaşım yapmıştı.

Tahkim Kurulu’na yönelik eleştiriler her geçen gün artarken, dün Galatasaray’ın maçı sırasında bir paylaşım daha yapan Varol, ”Galatasaray-Sparta Prag destekler ve kalpler Galatasaray’a” dedi.

Bu paylaşımların üzerine Beşiktaş JK Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Akpınar’dan da bir paylaşım geldi. Akpınar, yaptığı paylaşımda ”Atanmış TFF, Tahkim Kurulu Başkanı Alaaddin Varol ‘Bu tweet size ait ise’ Beşiktaş’ımız ile ilgili düşünceleriniz hala aynı mı? Kararlarınızda bu düşüncelerinizin etkisi var mı? Açıklama yaparsanız seviniriz.” dedi.

GundemBesiktas.com