Sergen Yalçın sessizliğini bozdu! İşte o sözler…

Siyah-Beyazlılar’ın eski hocası Sergen Yalçın uzun süren sessizliğini bozdu. Beşiktaş’ın son şampiyon teknik direktörü olan başarılı çalıştırıcı merak edilenleri yanıtladı, çok çarpıcı ifadeler kullandı.

Sergen Yalçın sessizliğini bozdu! İşte o sözler…
A+
A-
1 Kasım 2022 22:37

Beşiktaş ‘la 2020-201 sezonunda Süper Lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası sevinci yaşayan Sergen Yalçın uzun süren sessizliğini bozdu. Valerien Ismael’le yolların ayrılmasının ardından ismi Siyah-Beyazlı yönetimde yeniden gündeme gelen başarılı hoca hem o süreçle ilgili hem geçmişteki dönemiyle ilgili hem de gündemle alakalı açıklamalarda bulundu.

Yalçın, TV100’de katıldığı programda şu ifadeleri kullandı:

“Hiçbir görüşme ve anlaşma olmamıştır. Yeni bir hoca geldi. Başarılı bir hoca geldi. Benim adımın bu tür şeylerin içinde olmasını  istemiyorum. Beşiktaş çok büyük camia. 100. yılda şampiyonluk golünü attığım camia. Ağzımdan duymadığınız sürece inanmayın. O kadar çok konuşulacak konu var ki… Karıştırmak istemiyorum. Son hafta, 10 günlük sürede sosyal medyada ve sitelerde ağzımdan yazılan açıklamaların tamamı yalandır.”

‘Şampiyonlar Ligi’ndeki en büyük hatam…’

“Şampiyonlar Ligi’ndeki en büyük hatam; takımıma güvendiğim için korakor oynatmamdı. Dortmund ile de Ajax ile de oynayacağız dedim. En büyük hatam buydu. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi kuraları çekildiğinde, aslında grubumuzun çok zor olduğunu çok anlatmaya çalıştım. Ama bizdeki düşünce şuydu; kolay grup, çıkarız. Bu düşünceyle gittiğin zaman başarısızlığın sonuçları çok ağır oluyor. Grubun çok zor olduğunu, gruptaki takımların çok üst düzey olduğunu en başta anlatmaya çalıştım ama anlatamadım herhalde.”

‘Reklam yapmak hoşuma gitmiyor’

“Bir Türk takımının, Şampiyonlar Ligi’nde başarı elde etmesi şu aşamada çok zor. Orada çok başka bir oyun oynanıyor. Dortmund maçından sonra 13 tane sakat verdik. Ligdeki tempoyla, Şampiyonlar Ligi’ndeki tempo aynı olmuyor. Avrupa’daki hakemler, düdük bile çalmıyor. Tempo inanılmaz yukarı çıkıyor. Bu sakatlıkların, kondisyonla falan bir ilgisi yok. Ben antrenmana drone getirmiyorum. Televizyon kurdurup basına servis etmiyorum. Biz işimizi yapıyoruz ve reklam yapmak hoşuma gitmiyor. Ben teknik direktörüm, bahane üretemem. 7 oyuncun yoksa, geri kalanlarla oynarsın.”

Trabzonspor ve Fenerbahçe örnekleri

“Trabzonspor Kopenhag ile oynadı, geçemedi. Fenerbahçe, Dinamo Kiev ile oynadı, geçemedi. Bizim oynadığımız takımlar bunların 10 level üstündeydi. Şampiyonlar Ligi’nde bizim ülkemizden bir takımın çıkıp önemli aşamalara çıkması şu aşamada çok zor.”

‘Taraftarla beni karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar’

“Ayrıldıktan sonra beni itibarsızlaştırma çalışmaları başladı. Taraftarla beni karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Taraftar bana gel demiş gelmişim, ben taraftar istiyor diye imza atmışım. O taraftarla beni, siz karşı karşıya getirebilir misiniz? Ayrıldığımdan beri tek kelime etmedim, kimseyle kötü olmamak için tek kelime bile konuşmadım. Bir hoca daha ne yapabilir? Çıkıp kimseyi suçlamadım. Benim kendimi kurtaracağım bir şey yok zaten.”

‘Beşiktaş’ı şampiyon yapmak başarı değil’

“Beşiktaş’ı şampiyon yapmayı, başarı olarak görmüyorum. Bir büyük takımı şampiyon yapmak, çok büyük bir başarı değildir. Önemli olan, nasıl şampiyon yaptığın. Kulübü ne kadar korudun, ekonomiyi ne yaptın, genç oyuncularla ilgili ne yaptın? Bonservisli 1 oyuncu bile almadık, Ghezzal’a kiralama bedeli bile vermedik. Benim başarım bu. Ayrıca biz, daha çok şampiyonluk ve kupa kazanırız. Bunu da yazın. 10 sene sonra tekrar konuşuruz bu konuyu.”

‘Emirhan’ın devamını görmek nasip olmadı’

“Altyapı projesini bizzat ben kurdum. Mehmet Ekşi’yi altyapının başına koyduk. Önder Karaveli ve Serdar hocayı da getirdim. 6-7 tane yetenekli oyuncuya, senelik program yazdık. A takıma geldiklerinde belli bir seviyede gelsinler istedik. Yüksek maaşlı kontratlar bittiği için gençleri hazırlamayı planlıyordum. Bir gün A2 takımının antrenmanını izliyorum uzaktan. Bir hata gördüm ve oraya gittim. Maçı izlerken Emirhan gözüme takıldı. Sordum, ‘Emirhan İlkhan’ dediler. Emirhan’a baktım. Çocuk iyi, güçlü yani. Hızlı, topu da iyi kullanıyor. ‘Bunu 1 hafta A takıma antrenmana yollayın’ dedim. Emirhan İlkhan’ı hazırlık maçında da oynattım. Orada biraz kendini göstermişti zaten. Devamını görmek, bize nasip olmadı.”

‘İmza atmayacağım dedim, kapıma 5 bin kişi geldi’

“Sezon bitti, İzmir’de iki tane final oynadık ve tatile çıktık. Bu süre boyunca imza attığım güne kadar hiçbir planlama da yapmadık. Geldik, imza attık. 2 gün sonra antrenmanlar başladı. Bu kadar plansız olduğun bir senede başarılı olma ihtimalin düşük. Ben ikinci sezon başında yönetime imza atmayacağımı bildirmiştim ama kapıma 5 bin kişi geldi. İmza attım.”

‘Yurtdışından teklifler aldım’

“Beşiktaş taraftarına bir umut verdim. Siz bırak demediğiniz sürece bırakmayacağım dedim. Biz duygusal insanlarız. Ancak bırakmak zorunda kaldım. Yıprandım. Beşiktaş’a zarar vermek istemedim. Üzülüyoruz, belli edemiyoruz. Evde kendi kendimize yaşıyoruz. Ayrıldıktan sonra yurtdışından da teklifler geldi. Katar falan o taraflardan. Ben kabul etmedim. 2-3 tane Süper Lig’den teklif geldi. 3 büyükten teklif gelmedi. Zaten 7-8 ayda anca kendimi topladım.”

‘Aboubakar vuruldu mu?’

“Aboubakar’a baskı yaptılar, ‘Kendimi riske atacağım’ dedi, oynadı. Maçta yürüdü, 44. dakikada sakatlandı. ‘Vuruldu mu bu?’ dedim. Böyle bir dışavurum yok. Devrenin bitimine 1 dakika var, güleceğim, kendimi zor tutuyorum. Çapraz bağım koptu, öyle bir acı yaşamadım. O kritik dönemde de Aboubakar yoktu. Ağır bir sakatlığı olduğunu düşünmüyorum.”

‘Kola yasakmış, serbest!’

“Beşiktaş’a geldiğimde ne kadar yasak varsa hepsini kaldırdım. Kola yasakmış, serbest! Yemeğe eşofmanla gelmekmiş, serbest! 3 milyon euro alan adama ‘Kola içme’ mi diyeceksin. Mane’ye, Salah’a ‘Kola içme zararlı’ mı diyorlar. Hangi devirdeyiz ya! Yasak neymiş.”

‘Tesiste kalmalarına karşıyım’

“Ersin ve Rıdvan’ı yanıma çağırdım bir gün. Bunlar tesiste kalıyorlar. ‘Niye tesiste kalıyorsunuz, gidin evinizde kalın’ dedim. Burası sizin işyeriniz. Kız arkadaşınız olsun, gidin biraz dolaşın. Oyuncuların tesiste kalmasına son derece karşıyım.”

‘Arda Güler gözümle gördüğüm en yetenekli yerli’

“Arda Güler, benim gözümle gördüğüm en yetenekli yerli futbolcu. İnanılmaz yetenekli bir oyuncu. Bir aksilik olmazsa bence çok büyük oyuncu olur Arda Güler, Avrupa’ya gider. Arda Güler, yıldız oyuncu. Biz herkese ‘yıldız’ diyoruz ama bu öyle değil. İnşallah bozulmaz, sağlam gider. Avrupa’da büyük işler yapabilir. Hocası her gün onunla beraber, bizden daha iyi bilir. Bizim yorum yapmamız doğru olmaz. Antrenmanını, maçını, yemeğini, fizik gücünü görüyor.”

‘İnşallah beni geçer’

“Arda Güler, inşallah beni geçer, geçsin. Çok daha büyük bir futbolcu olsun. İzlemenin zevkini yaşayalım. Son 10 dakikalık bölümde Arda Güler oyuna girdi, seyrettim. Ben başka gözle bakarım oyuncuya. Topu alışına, ne düşündüğüne, nereye atıyor diye düşünüyorum. Kafası çok çalışıyor Arda Güler’in. Arda Güler inşallah 1-2 sene sonra Avrupa’ya, Real Madrid’e gider. Ülkemizi temsil eder. Hepimiz gurur duyarız. Ben böyle olmasını isterim.”

‘Hagi bir adım önde’

“Hagi mi, Alex mi?  Zor bir soru, eğer bir tanesinin daha büyük olduğunu hissetsem, Hagi bir adım daha önde gibi.”

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.